"تعرف اننا" - Traduction Arabe en Turc

• biliyor
• biliyorsun

Oda hapsi alacağını biliyor. Sadece cezasını düşürmeye çalışıyor.
انها تعرف اننا سنعاقبها انها تحاول تخفيف العقاب

Hiç siyahi ya da kadın başkanımız olmadığını biliyor muydun?
هل تعرف اننا لم يكن لدينا ابداً رئيس اسود أو امرأة؟

Her neyse bak, ayrıldığımızı biliyor fakat bilmediği, hala senin kanepende yaşadığım ve erkek arkadaşının benim t-şirtlerimi giydiği.
علي اي حال, اسمعي, هي تعرف اننا انفصلنا لكن ما لا تعرفه هو انني انام علي كنبتك وصديقك يلبس قميصي

"biliyorsun, onun bağırışları ve senin görünürdeki... herşeyi patlatman arasında, tüm istasyonun bizim burada olduğumuzu bilmemeleri bir mucize."
اعتجب ان المحطة بكاملها لم تعرف اننا هنا

Olay yerine polisten farklı bir açıdan baktığımızı biliyorsun değil mi?
انت تعرف اننا ننظر الى مسرح الجريمة من منظور مختلف عن الشرطة، صحيح ؟

Şu anda müşteri ve fahişe gibi gözüküyoruz, biliyor musun?
هل تعرف اننا الأن فقط نبدو كمقامر وعاهرته ؟

Geçen hafta pitbull köpeği, küçük bir kızı öldüren adamı tutukladığımızı biliyor musun?
هل تعرف اننا اعتقلنا شخصا الاسبوع الماضي لإن ثوره قتل فتاة صغيرة في السن ؟

Onu öldürenin ne olmadığı konusunda emin olmanızın tek yolu gerçek sebebi biliyor olmanızdır.
او انك تعرف اننا مخطئون والطريقة الوحيدة لتعرف بالتأكيد هي انك تعرف ما هو ما يمرضها

Peruk taksa bile, yüzünü göstermeyi umursamıyor, ...çünkü onu bulamayacağımızı biliyor.
حتى لو أرتدت الشعور المستعارة فهي لا تمانع اظهار وجهها لأنها تعرف اننا لن نجدها

Dallas elektrik dairesi sigortamızı yaktığımızı biliyor.
دالاس للضوء والكهرباء تعرف اننا قمنا بتخريب قاطعنا

Hacklediğimizi biliyor.
هي تعرف اننا نحن من نحاول اختراق اجهزتها

Kral olacağımızı nereden biliyor?
كيف لها ان تعرف اننا سنكون ملوك؟

1800'lerden olmadığımızı biliyor.
وهي تعرف اننا لسنا بـ الثمانينات

Red Queen burada olduğumuzu biliyor. Gözünüzü dört açın.
الملكة الحمراء تعرف اننا هنا , كونوا على حذر -

Kate, elçilik kartını takip ettiğimizi biliyor.
كيت تعرف اننا نتتبع هويتها بل سفاره

- Birlikte çalıştığımızı biliyor.
بانها تعرف اننا الاثنان كنا نعمل معا

Bin. Zor kullanmak istemiyoruz ama biliyorsun ki gerekirse kullanırız. Ethan, bin.
ايثان لا تجعلنا نستخدم القوة وانت تعرف اننا سنفعل

- Bak, O'nun ne kadar zor bir tip olduğunu biliyorsun... şu anda ihtiyacım olan son şey... seninle benim aramda bir şeyler...
فقط , اسمع , انت تعرف كم هي صعبة المراس وآخر ما احتاجه ان تعرف اننا كنا يوما000

- İyi fikir. Fakat, biliyorsun, bu bizim işimiz değil.
لكن , انت تعرف اننا لانقدر علي ذلك

Ateşten korkmadığımızı biliyorsun, değil mi?
انت تعرف اننا لسنا خائفين من النار حقا ... . اليس كذلك؟

Anlaşmadığımızı biliyorsun sanırım.
اعتقد انت تعرف اننا لم نكن كذلك