Buradayken öğrendiğim bir şey varsa o da alçakgönüllülüktür. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تعلمتهُ من لحظة تواجدي هنا حتى الأن هو تواضع |
Bu da kenar mahallede öğrendiğim şeylerden birisi... | Open Subtitles | كما ترى هذا شيء تعلمتهُ من بركة الصيد خاصتي |
Bu askerde öğrendiğim bir deneyim. | Open Subtitles | وهذا الأمر تعلمتهُ من خبرتي كجُندي |
Pekâlâ, Ty'dan öğrendiğim bir şey varsa o da erkeklerin araçları için para teklif edilmesinden hiç hoşlanmadıklarıdır. | Open Subtitles | حسناً، شيئاً واحداً قد (تعلمتهُ من (تاي أنً الشباب لا يحبُونكِ حقاً بأن تقدمي لهم المال لمركباتهم |