Şöyle düşün. Sen yaşadığını biliyorsun. | Open Subtitles | فكر في الأمر على هذا النحو أنت تعلم أنّكَ على قيد الحياة |
O kızı sevdiğini biliyorsun. | Open Subtitles | فأنتَ تعلم أنّكَ تُحب تلك الفتاة |
Eve geri dönemeyiz, biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنّكَ لا يمكنكَ العودة للديار. |
Beni sevdiğini biliyor mu? | Open Subtitles | هل تعلم أنّكَ تحبّني؟ |
Collier bunu yapmadığını biliyor. | Open Subtitles | (كوليير) تعلم أنّكَ لم تفعل ذلك إنّها تصدّقك |
Ama buna arkanı dönüp gitmeyeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | لكنّكَ تعلم أنّكَ لن تتملّص منه |
♪ İstediğini biliyorsun... ♪ İstediğini biliyorsun... ♪ ♪ Ben iyi bir kızım. | Open Subtitles | * أنت تعلم أنّكَ تريدهُ * * أنت تعلم أنّكَ تريدهُ * * أنا فتاةٌ صالحةٌ * |
Hala beni istediğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنّكَ لا تزال تريدني. |
Hep bunu yapmak istediğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنّكَ لطالما أردتَ ذلك |
Aptalın teki olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ تعلم أنّكَ غبّي، صحيح؟ |
İstediğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنّكَ تريدهُ. |
Bunu istediğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنّكَ تريدُ ذلك. |
Yapmadığını biliyorsun! | Open Subtitles | تعلم أنّكَ لستَ آسفًا |
Cuddy MR'ı bunun için kullandığını biliyor mu? | Open Subtitles | هل (كادي) تعلم أنّكَ تستخدم الماسح المغناطيسيّ لهذا؟ |
Burada olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | هل تعلم أنّكَ هنا؟ |
Jenna senin de orada olacağını biliyor mu? | Open Subtitles | -هل (جينا) تعلم أنّكَ ستحضر الشواء؟ |
Elena burada olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | -هل (إيلينا) تعلم أنّكَ هنا؟ |