Bu avizeler, beyaz masa örtüleri bir bok ifade etmiyor! | Open Subtitles | الشمعدانات والشراشف البيضاء الفخمة لم تعنِ له شيئاً |
Belki sana pek bir şey ifade etmedi ama benim için çok şey ifade ediyordu. | Open Subtitles | أني,ربما لم تعنِ لك الكثير لكنها عنت الكثير لي |
Ama hiçbir anlam ifade etmiyordu en azından benim için. | Open Subtitles | لكنّها لمْ تعنِ شيئاً، ليس لي على الأقل. |
Özür dilerim ama aile kelimesi bana pek anlam ifade etmiyor. | Open Subtitles | آسف إن لم تعنِ العائلة كثيرًا لي |
Minibüs tüm bu olanlardan birazcık daha fazlasını ifade ediyordu. DL: Çünkü Hurley içerisinde bir ceset bulmuştu. | Open Subtitles | الحافلة لم تعنِ هذا و حسب بل إن (هورلي) وجد جثة ميتة فيها |
Pekala, gözlerimin içine bak Aidan ve geçirdiğimiz birkaç haftanın sana bir şey ifade etmediğini söyle. | Open Subtitles | انظر في عيناي رجاءً يا (آيدِن)، واخبرني بأنّ الثلاثة أسابيع لم تعنِ شيئًا لكَ. |
Çünkü hiçbir şey ifade etmiyordu. | Open Subtitles | لأنها بالفعل لم تعنِ أي شيء |
Çünkü hiçbir şey ifade etmiyordu. | Open Subtitles | لأنها بالفعل لم تعنِ أي شيء |
Hiçbir şey ifade etmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعنِ شيئاً |
Birşey ifade etmiyordu. | Open Subtitles | لم تعنِ شيئاً |