Yabba, bir araba, suda yüzüyor. | Open Subtitles | نعم يا بارون انها سياره عائمه سياره تعوم فى الماء |
Karides olduğunu farz et, bir bakmışsın yanında bir mısır yüzüyor. | Open Subtitles | انت قريدس وفي يوم من الايام تعوم الذرة الى جانبك |
Bu denizde karşılaşmak istemeyeceğiniz çeşitli yüzen varlıklar var. | Open Subtitles | هناك اشياء تعوم فى هذا البحر لا تريد ان تمر بجوارها |
Bulutların üzerinde yüzen beyaz çocuğun hikayesini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين قصة الطفلة البيضاء التي تعوم فوق الغيوم ؟ |
Bilirsin ya batar ya da yüzer | Open Subtitles | تعلمون ، هي معرفة ما اذا كان المصارف أو تعوم. |
Bütün gün aradıktan sonra, banyoya girdim .ve küçük tütün parçalarının tuvalette yüzdüğünü gördüm. | Open Subtitles | بعد تفتيش طوال النهار دخلت إلي الحمام و جدت باقة من القطع الصغيرة للتبغ تعوم في المرحاض |
Dur bekle, eğer yüzerse saftır, eğer batarsa... | Open Subtitles | لا ، انتظر ، إذا كانت تعوم انها محض ، إذا كانت المصارف... |
Ona kalsa, şimdi cesedin ırmakta yüzüyor olurdu. | Open Subtitles | لو كان الأمر يعود إليه لكنت تعوم في النهر. |
Denizcilerle dolu bir denizde yüzüyor olsa bile... | Open Subtitles | برغم أنها كانت تعوم في بحر من الرجال، |
Kudretli büyük kaleler denizde yüzüyor. | Open Subtitles | ... كقلاع عظيمة تعوم على البحار |
Suda yüzen şarap bardağı bile aldım. | Open Subtitles | حتى لدي كاس النبيذ من التي تعوم |
Şu akıntının içinde yüzen ıvır zıvıra baksana. | Open Subtitles | أنظر للصخور التى تعوم هناك |
Su neden yağda yüzmez ki Yağ suda yüzer. | Open Subtitles | لماذا تطفو على الماء النفط؟ انها النفط التي تعوم على الماء |
- Balık yüzer, kuş uçar. - Benimle beslenebilirdi. | Open Subtitles | السمكة يجب أن تعوم الطيور يجب أن تُحلّق |
Balıklar yüzer. | Open Subtitles | الاسماك تعوم الطيور تأكل |
Gece, okyanus mezardaki piyanomu düşünüyorum ve bazen de kendimin onun üzerinde yüzdüğünü. | Open Subtitles | في الليل أتخيل البيانو الخاص بي يسبح في قبر وأحيانا أجد نفسي تعوم أعلى منه |
Fakat şimdi pencerelerin açıldığını duyuyorum. Turnaların Himalayaların eriyen karlarının üstünde yüzdüğünü hatırlıyorum. | Open Subtitles | لكن الآن أستمع إلى النوافذ وهي تُفتح أتذكر الكناري وهي تعوم فوق الثلوج الذائبة من جبال الهملايا |
Yok eğer yüzerse - | Open Subtitles | إذا كانت تعوم -- |