Hayır, şaka etmiyorum. Bana büyü filan yapmanı istemiyorum artık. | Open Subtitles | لا, انا أمزح, لا اريدكِ أن تضعي تعويذات أكثر عليْ. |
Yani dokuz savunma ve on dört saldırı büyü yapar. | Open Subtitles | إذا هذا يجعل لدينا 9 تعويذات حماية و14 تعويذة للهجوم |
büyü içermeyen pek çok prosedür kullanılabilir. Sağlam dedektiflik çalışmaları. | Open Subtitles | إجراءات يمكننا استخدام والتي لا تشتمل علي تعويذات سحرية مجرد عمل التحري الجماعي |
Aşk büyüleri, nazar büyüleri, yağlar, şifalı bitkiler, yılan zehri." | Open Subtitles | تعويذات الحب ، تعويذات الأورقيه زيوت ، أعشاب ، سموم الأفاعي |
Sonra vudu büyüsü yaparak bunları cesedin ağzına tıkıp bulduğunda da şaşırmış gibi mi yaptı? | Open Subtitles | إذاً صنع جراهام تعويذات فودو و أقحمها داخل فم جثة و تظاهر بانه مندهش عندما عثر عليهم؟ |
Bir adam tanıyorum, günlerce süren büyüler biliyor. | Open Subtitles | أعرف ذلك الرجل وهو يعرف تعويذات تدوم لأيام |
büyüler... sihirler, törenler, ritüeller değilse ne o zaman? | Open Subtitles | تعويذات, سحر, مناسك, شعائر, ما--ماذا يكونوا؟ |
Kontes Isobel Margaret Thoreaux'nun büyü kitabı. | Open Subtitles | كتاب تعويذات الكونتيسه إيزوبيل مارغريت ثورو |
Emf, büyü torbası, gümüş hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لم أعثر على موجات كهرومغناطيسية , أو أكياس تعويذات سحرية و لا فضة |
Bak, ezberimde bir büyü falan yoktu. Birden Latince konuşmaya başladım. | Open Subtitles | انظري ، ليس الأمر و كأني احفظ تعويذات عن ظهر قلب أو شئ من هذا |
Keşfetmen gereken bir sürü büyü çeşidi var. | Open Subtitles | توجد تعويذات عديدة لمْ تتعرّفي عليها بعد |
Onda, Jocelyn Fairchild'ı uyandırabilecek bir büyü kitabı var. | Open Subtitles | لديها كتاب تعويذات والذي يمكنه أن يوقظ جوسلين فيرتشايلد |
Birkaç malzeme ve büyü kitabını ödünç alıp... babama ne olduğunu öğrenebiliriz. | Open Subtitles | نستعير بضعة مكوّنات إذاً وكتاب تعويذات ونتعرّف على ما جرى لوالدي |
Bu annenin senden sakladığım... büyü kitaplarından biri. | Open Subtitles | إنّه واحد مِنْ كتب تعويذات والدتك وقد أخفيته عنك |
Yani oturup ölü kuş büyüleri yapmıyorduk ki. | Open Subtitles | ،، ليسَ الأمر وكأننا جالسانِ نلقي تعويذات الطيور الميتة |
Neden cadıların büyüleri bizde işe yaramıyor dersin? | Open Subtitles | لمَ لا تعطي تعويذات الساحرات مفعولاً علينا برأيك؟ |
- Büyücü büyüleri tüm ihtişamlarıyla burada korunuyor. | Open Subtitles | تعويذات الساحر نحافظ عليها بهذه السعة انها مذهلة |
Keşke yapabilseydik, ama bir cadının büyüsü kendine hastır. | Open Subtitles | أتمنى لو أننا نستطيع لكن تعويذات السحرة لها |
Ed bunların şifa büyüsü olduğunu anlattı. | Open Subtitles | أيد أخبرنا بأنها تعويذات الشفاء |
Biz daha önce hiç görülmemiş olduğunu yeni iksirler, yeni büyüler, malzeme gerekir. | Open Subtitles | نحتاج تعويذات جديدة ، رعات جديدة أشياء لم يراها من قبل |
Daha iyi zırh ve daha büyük silahlar almak için kullanılıyorlar ve mükemmel büyüler için. | Open Subtitles | يمكنك الإستفادة منها بشراء دروع أفضل, أسلحة أكبر, و تعويذات رائعة |
Ve başka sihirler de, hazır olmadan yaparsan seni öldürebilir. | Open Subtitles | وهناك تعويذات أخرى إذا إستخدمتهم قبل الإستعداد ستقتلك... |
Sihirli tılsımlar... dört yüz yıl boyunca onun... canlılığını askıda tutan bir yere, hapsetmek için kullanıldı. | Open Subtitles | تعويذات سحرية كانت مستخدمة لوضعها في حالة جمود منذ أربعمائة سنةً |