Sırf bir kadın yalnız yaşıyor diye bu demek değildir ki o lezb... | Open Subtitles | فقط بسبب ان امرأة تعيش لوحدها لا يعني انها سحا.. |
Bir kadının yalnız yaşıyor olması lez... | Open Subtitles | فقط بسبب ان امرأة تعيش لوحدها لا يعني انها سحا.. ِ |
Zabıta göre kadın yalnız yaşıyor, kocası ölmüş. | Open Subtitles | شباب وفق تقارير الشرطة فالمراة تعيش لوحدها زوجها متوفي |
Çok konforlu ve yalnız bir yaşam sürüyordu. | Open Subtitles | إنها تعيش لوحدها . و على قدر تام من الراحة |
Yani, yalnız yaşayan biri. | Open Subtitles | أعني , إنها تعيش لوحدها |
Hastanede haftada seksen saat çalışıyor. Bekâr, yalnız yaşıyor. | Open Subtitles | إنها تقضي 80 ساعة في الأسبوع في المستشفى، عازبة، تعيش لوحدها |
yalnız yaşıyor, evden çalışıyor, kocasını görmeye hapishaneye gidiyor. | Open Subtitles | تعيش لوحدها تعمل من المنزل ثم تذهب لرؤية زوجها في السجن |
yalnız yaşıyor. | Open Subtitles | }استاذة جامعية نوعاً ما تعيش لوحدها |
yalnız yaşıyor. | Open Subtitles | تعيش لوحدها |
Kedisiyle birlikte yaşayan, yalnız bir kadın... | Open Subtitles | أمراءة أخرى تعيش لوحدها ,مع قط |
Burada yalnız bir küçük kız mı varmış? | Open Subtitles | هل هنالك فتاةُ صغيرة تعيش لوحدها هنا ؟ |
38 yaşında, yalnız yaşayan biriymiş. | Open Subtitles | في الـ38، عازبة، تعيش لوحدها. |