Hepimizi beslemek, giydirmek, ve barındırmak ve makul hayatlar yaşatmak imkansız olduğundan değil. | TED | لا يعني ذلك أنه من المستحيل تغذية وإيواء جميعنا وجعلنا نعيش حياة كريمة. |
Bunun süper iletkenlere yapılan bakımdan kaynaklanan bir geri besleme olduğunu düşünmüştük. | Open Subtitles | إفترضنا إنها , تغذية إسترجاعية من الإصلاح الشامل للإتصال الفائق , لكن |
Atlara yem ile su verilsin ve iyice tımarlasınlar. | Open Subtitles | تأكد بأن يتم تغذية وسقي وتدليك تلك الخيول |
Köpeğini beslemeyi unutabilirsin ama güvenlik protokollerini unutup, biyosilahlarla uğraşmazsın. | Open Subtitles | نسيان تغذية كلبك; وشئ آخر نسيان انظمة الأمن عندما تتعامل مع اسلحه حيويه. |
Hemşirelerin zamanı olmadığı durumlarda... ...bebek beslenmesi, aile planlaması... ...ve daha güvenli seks eğitimlerini danışman anneler sürdürür. | TED | يفوضوهن لتعليم النساء عن تغذية الرضّع، تخطيط الأسرة، الجماع الآمن، كل ما لا تجد الممرضة الوقت الكافي لشرحه. |
Pazartesi görsel yemekler, Cuma sebze günü, Pazar da sıfır yemek mi? | Open Subtitles | تغذية بصرية يوم الاثنين عصير خضراوات يوم الجمعة ولا طعام يوم الأحد؟ |
Çocuklarımızın, bugün ektiğimiz tohumlardan yetişecek ağaçları beslemeye devam edebilecek genç erkekler ve kadınlar olmalarını istiyorum. | TED | أريد أن يصبح أطفالنا رجالًا ونساءً يمكنهم مواصلة تغذية الأشجار التي ستكبر من البذور الأصلية التي نزرعها الآن. |
Aşırı derecede susuz kalmış, kötü beslenmiş... ve bildiğim bütün testleri şu anda yapıyorum. | Open Subtitles | كان يعاني من جفاف شديد وسوء تغذية.. أقوم بإجراء كل فحص يخطر ببالي |
Banka görüntülerine sızabileceğim aklına gelmedi. | Open Subtitles | أنتى لا تعرفى عن كيفية قيامى بالاستفادة من تغذية كاميرات البنك ؟ |
Annem bir beslenme uzmanı ve babam bir ticari fırıncıydı. | Open Subtitles | أمي كانت خبيرة تغذية و أبي كان يملك مخبزاً تجارياً |
Koca bir hapishane nüfusunu her gün beslemek, tamamen başka bir aşlık havuzu. | Open Subtitles | في يوم تغذية السجن بأكلمه وبعد يوم وتصبح اخر اناء من حساء الأسماء |
Tavukları beslemek kafamı boşaltmamı sağlıyor. | Open Subtitles | تغذية هذه الدجاجات يساعدني في تصفية ذهني |
Vincent'ın en iyi aday olmasının sebebi de bu. Çünkü işi toplumu beslemek ve... | Open Subtitles | لذا فنسنت أفضل مرشّح كلّ ما يعمله تغذية المجتمع |
Böyle yaparak aynı zamanda en istilacı embriyoyu da seçmiş olur ve evrimsel geri besleme döngüsü yaratır. | TED | ولكن بحدوث ذلك، يتم اختيار الأجنة الأكثر قوة فعليا، محدثة حلقة تغذية راجعة. |
Geri besleme yüzünden bugün jeneratörlerden biri patladı. | Open Subtitles | اليوم إنفجر أحد مولداتنا بسبب تغذية مرتدة |
Tekne gezisine gittiklerinde balıklarına yem vermiştim. | Open Subtitles | أنا تغذية الأسماك في العام الماضي عندما ذهبوا على أن كروز. |
Allahaısmarladık, katırı beslemeyi unutma. | Open Subtitles | "مع السّلامة، "قال هانك "ولا تنسي تغذية البغل" |
Ve tüm o cesur ruhların beslenmesi gerekecek. | Open Subtitles | وكل تلك النفوس الشجاعة سوف تحتاج إلى تغذية |
Ayrıca bu uzun boyun ona süper bir yemek mekanizması olarak hizmet eder. | TED | ويخدم هذا العنق الطويل أيضا كآلية تغذية فائقة الكفاءة. |
Ona sanki doyurulmaya ve beslemeye muhtaç çocuklar sırasındaymış gibi davranıyordum. | TED | كنت أتعامل معها مثل أنها كانت على خط التجميع من الأطفال الذين يحتاجون إلى تغذية ووضعهم على السرير. |
Soğuk algınlığı kapmış ve yetersiz beslenmiş | Open Subtitles | لقد دخل البرد إلى جسده بالإضافة إلى انه ناقص تغذية |
Ama kamera görüntülerine erişim izni vermek, yönetmeliğimize aykırı. | Open Subtitles | ولكنه ضد سياستنا لمنح الدخول إلى تغذية كاميرا مُراقبتنا |
Sorun, et ağırlıklı diyetle de ihtiyaç olan besinleri almıyorsunuz ve bitki temelli bir diyetle daha iyi beslenme elde edersiniz. | Open Subtitles | الحقيقة هي، إنك لا تحصل على التغذية التي تحتاجها باتباع غذاء مِن اللحوم وإنك ستحصل على تغذية أفضل باتباع غذاء نباتي. |
Bu, Pendleton'dan çocuğunuza besin veren bir bebek battaniyesi, hayatının sonrasında Alzheimer'a neden olmak yerine. | TED | هذا غطاء طفل من شركة بندلتون ستعطي طفلك تغذية بدلا عن مرض الزهايمر لاحقا. |
Tamam, tamam. Git de tavuk yemi al kendine. | Open Subtitles | نعم، الحصول على تغذية الدجاج الخاص بك قليلا. |
Her yıI düzenlenen, 10'cu "Açları doyurun" gösterisine hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا ً بكم فى السنة العاشرة "لبرنامج "تغذية الجائع |
İyi beslenir ve bakılırsa 150 kez yumurtlayacaktır. | Open Subtitles | و مع تغذية جيدة ومسكن جيد وتهوية وعناية صحية تضع 150 بيضة |
Ve kaplumbağanı besledim. | Open Subtitles | وأنا تغذية السلحفاة الخاصة بك. |