"تغيرت الأمور" - Traduction Arabe en Turc

• işler değişti
• şey değişti
• şeyler değişti
• Durumlar değişti
• işler değişmiş
• Olaylar değişti

Birlikteyken güzel bir el oluyorsunuz. Meksika'da işler değişti.
معا تفعلون أشياء جميلة تغيرت الأمور في المكسيك

Yo, taşak geçmiyorum. İşler değişti. Bu fırsatı tepemem.
تغيرت الأمور يا صديقي لا يُمكنني ترك فرصة كهذه تفلت مني

Elbette ailesini özlüyordu. Ancak bir süre sonra işler değişti.
كان يفتقد عائلته ، بالطبع فعل ذلك لكن بعد برهة ، تغيرت الأمور

60'lar hippi furyasını getirdi ama yıllar sonra çok şey değişti cidden.
الستينات جلبت لنا سلالة الهيبيز و في العقود اللاحقة تغيرت الأمور في الواقع

Geldiğimizden beri çok şey değişti.
لقد تغيرت الأمور كثيرا منذ أن جئنا أول مرة

Eski vasiyetname yapılalı çok olmuştu ve bazı şeyler değişti.
أجل اعلم ، مضى وقت على كتابة الوصيه الأخيره وقد تغيرت الأمور الان

Durumlar değişti. Bu yüzden ben de değiştim.
تغيرت الأمور لذا عليّ أن أتغير الآن أيضاً

Ama çıktıkları an işler değişmiş.
ولكن لحظة خروجهم تغيرت الأمور

Fakat günümüzde, Olaylar değişti.
لكن أين نحن الآن، لقد تغيرت الأمور.

Sanırım Salı gecesi benim için işler değişti.
تغيرت الأمور بالنسبة لي ليلة الثلاثاء

İşler değişti. Farkındasın sandım.
لقد تغيرت الأمور ظننت أنك فهمت هذا

Sen çeteden çıktıktan sonra işler değişti Jesse.
تغيرت الأمور عندما تركت العصابة

Ama baban ölünce işler değişti, Mia.
ولكن حين توفى والدك .. تغيرت الأمور

- ...o günler eskide kaldı, işler değişti.
-ولكن بينما يمرُ الوقت، تغيرت الأمور . -ماذا تعني، أمور تغيرت؟

Seninle son görüşmemizden beri çok şey değişti.
‫لقد تغيرت الأمور منذ أخر ‫مرة رأيتك فيها.

Son konuşmamızdan bu yana çok şey değişti.
- في الحقيقة ماجي لقد تغيرت الأمور منذ آخر مرّة تكلّمنا فيها

Dedikoducu Kız'dan önce, Edith Wharton vardı ve görün ki ne kadar az şey değişti aynı sosyetik züppeler saltanatlarını sürüyorlardı yalnızca korse ve at arabası içindeydiler.
قبل "فتاة ثرثارة" كانت ايدا ثورن وكيف تغيرت الأمور مازال يحكمه نفس المجتمع المتفاخر

Ama bu yeni işe başlayınca bir şeyler değişti.
لكن عندما حصل على عمله الجديد تغيرت الأمور

- Biliyorum ama bazı şeyler değişti.
أنا أعرف ما قلته، ولكن تغيرت الأمور.

Sor ona! Son karşılaştığımızdan beri Durumlar değişti.
اسأله تغيرت الأمور منذ تقابلنا آخر مرة

Vay be, işler değişmiş!
نجاح باهر، لقد تغيرت الأمور!

Olaylar değişti.
لقد تغيرت الأمور