"تفاخر" - Traduction Arabe en Turc

    • övdü
        
    • övünç
        
    • övünme
        
    • Övünmek
        
    • böbürlenme
        
    • böbürleniyordu
        
    • kibirlenmeden
        
    • Böbürlenmiştir
        
    Parti lideri Walter Ulbricht, hızlı endüstriyel gelişimi ve Almanya'nın daha önce hiç görmediği sosyalist demokrasiyi övdü. Open Subtitles ،فالتر أولبريشت، زعيم الحزب تفاخر بالتقدم الصناعي السريع وبالديمقراطية الاشتراكية التي لم تنعم بها ألمانيا من قبل أبدًا
    Tüm dünyada, çocuk yetiştirmek geniş bir gelen ve övünç kaynağının ötesindedir. Open Subtitles تربية الأطفال حول العالم تفاخر بالعادات والأعراف الشتى
    Sanırım Bunu başka insanlar söylüyorsa, Bu övünme olmaz. Open Subtitles أظنّ إذا كان النّاس الآخرون يقولنّهُ، إنّه ليس تفاخر بحقّ.
    Övünmek gibi olmasın beşinci sınıfın çoğunu kafam tuvalette geçirdim. Open Subtitles بدون تفاخر ولكن قضيت معظم الصف الخامس مع رأسي في المرحاض
    Tuğla, taş ve alçıpandan yapılmış bir böbürlenme. Open Subtitles انه تفاخر مبني من الطابوق, الحجر والحيطان
    İnsanlar onu alkışlıyor diye böbürleniyordu! Open Subtitles لقد تفاخر بأن الناس يصفقون له!
    Sadece merak ediyorum: Bu nasıl kibirlenmeden oluyor? Open Subtitles أنا اتسأل, كيف لهذا أن لا يكون تفاخر ؟
    Kardeşim Jeremy'nin avcı izini tamamlamak konusunda planını o kadar övdü ki. Open Subtitles تفاخر أخي بشأن خطّته لإكمال علامة الصيّاد لدى (جيرمي)
    Sonia Sotomayor'a yaptıkları hakkında LaCroix'daki bir satış temsilcisine kendini övdü o yüzden aramızdan ayrıldı. Open Subtitles تفاخر مع مندوب مبيعات من "لاكرو" بشأن ممارسته للجنس مع (سونيا سوتومايور). - قاضية في المحكمة العليا الأمريكية - لذلك (إد) لم يعد معنا.
    Hackerlerin standart övünç kaynağıdır. Niye umursayasın ki? Open Subtitles إنه تفاخر مخترقين معهود ماذا يهمك ؟
    Bu bir övünç ya da tahmin değil. Open Subtitles -هذا ليس تفاخر بالنفس أو رأي شخصي
    Delice şeyler, övünme, delice şeyler, karaoke. Open Subtitles أمور جنونية ، تفاخر أمور جنونية ، كاريوكي
    Övünmek gibi olmasın ama Florence Henderson'a kasık biti bulaştırdım. Open Subtitles بدون أيّ تفاخر أو ما شابة لقد نقلتُ مرض جنسي للممثلة (فلورانس هندرسون)!
    Hemen böbürlenme. Daha güçlü bir şekilde gelebilirler. Open Subtitles لا تفاخر الآن، يمكن أن تأتي بالقوة.
    Bana böbürlenme gibi geldi. Open Subtitles بدا بالنسبة لي تفاخر متواضع أياَ كان
    - Kesinlikle. Bu konuda böbürleniyordu. Open Subtitles قطعاً لقد تفاخر بذلك
    Kasap'ın eğlence yerini çarpıp, kolayca kaçması konusunda böbürleniyordu. Open Subtitles لقد تفاخر انه (سرق ملهى (الجزار وهرب نظيفا
    kibirlenmeden demiştin ama kibirlendiğini biliyorsun değil mi? Open Subtitles , (أعني, أنتِ قلتي (بدون تفاخر لكنكِ لا تعرفي معنى (التفاخر) , صحيح ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus