Bacağı üç yerden kırılmış. Kemiği de parçalanmış. | Open Subtitles | ساقه مش بس اتكسرت , العظم قد تفتت |
Kurşun kafatasına çarparken parçalanmış. | Open Subtitles | أن الرصاصة تفتت عندما ضربت الجمجمة |
Çünkü parçalanmış. | Open Subtitles | لأنها تفتت. |
Lütfen, soya fasulyelerimi ezme. | Open Subtitles | كي لا تفتت حبيبات الصويا |
Lütfen, soya fasulyelerimi ezme. | Open Subtitles | كي لا تفتت حبيبات الصويا |
Test atışı yaptım. Teflon, çarpma ânında dağılarak mavi toza dönüşmüş. | Open Subtitles | انظر كيف تفتت التفلون إلى غبار أزرق لحظة الاصطدام |
Özet olarak, top mermileri küçük parçacıklar halinde etrafa dağılarak organ kaybına, kafa kopmasına, vücudun ikiye bölünmesine dörde bölünmesine ya da insan bedeninin fena halde sakat kalmasına sebep olur. | Open Subtitles | باختصار قذائف المدفعية سوف تفتت وتبتر وتقطع الرؤس و تقسم الاجساد لنصفين او الي اربع اجزاء |