"تفتح الباب" - Traduction Arabe en Turc

• kapıyı açma
• Kapıyı açar
• kapıyı açmazsan
• kapıya
• Kapıyı açman
• kapıyı açıp
• kapıyı aç
• Kapıyı açana
• kapıyı açacak
• kapısını açar
• kapıyı açmanız
• Kapıyı açan
• kapıyı açmaya
• Kapıyı açmanı
• kapıyı açarken

Telefonu açma, kapıyı açma, dişlerini fırçalama.
ابق بالمنزل، لا ترد على الهاتف لا تفتح الباب و لا تغسل أسنانك

Telefonu yada... kapıyı açma.
ولا ترد على التليفون أو تفتح الباب

Kapıyı açar açmaz, gaz odana bulaşacak.
بمجرد أن تفتح الباب إلى القاعة فإن غرفتك ستتلوث

Eğer kapıyı açmazsan, seni mahvedeceğim.
إذا لم تفتح الباب سأمزقك كمنديل وسط حفل للعطاس

Gecenin bu saatinde kapıya bir kadının bakmasına izin verilir mi?
اي نوع من الرجال يدع أمراءة تفتح الباب بهذا الوقت من الليل ؟

- Şu Kapıyı açman lazım
أريدك أن تفتح الباب لي. بلا ريب.

kapıyı açıp odaya girdiğinde kapıyı tamamen açtığından emin ol ve açık bırak.
الآن ، عندما تفتح الباب وتدخل الغرفة تأكد من فتح الباب وتركه مفتوحاً

- Beyefendi... - kapıyı aç dedim! Bunu beraber halledebiliriz.
افتح الباب و لنجد الحلّ معاً عليكَ أن تفتح الباب

- kapıyı açma, üstüm giyinik değil.
لا تفتح الباب لاني لم ارتدي الملابس بعد

Bekle bir dakika. kapıyı açma. Bu onun mu?
انتظر لا تفتح الباب كي لا يسمعون

İnsanlar böyle yaralanıyor. kapıyı açma.
لا،اسمع،هكذا يصاب الآخرون لا تفتح الباب

Bu şey pek bir ağır. Benim için Kapıyı açar mısın?
. إنه ثقيل ألا تفتح الباب من أجلى ؟

- Evet. - Kapıyı açar mısın, lütfen ?
هل تفتح الباب من فضلك؟

Bir hata yapıyorsunuz. Hayır, o kapıyı açmazsan hatayı sen yapmış olacaksın.
أنت تقترف خطئًا بل أنت المُقترف ما لم تفتح الباب

Dan, eğer kapıyı açmazsan, onu kıracağız.
دان, إذا لم تفتح الباب سوف نضطر لكسر الباب

Senin neyin var? Neden kapıya cevap vermiyorsun?
ما بكَ ، لماذا لا تفتح الباب ، انت تعرف اني انا على الباب

O Kapıyı açman için hepimizin sana ihtiyacı var.
كلنا نحتاجك أن تفتح الباب

kapıyı açıp bana ateş etsen iyi edersin.
لذا يجب أن تفتح الباب الأن وتطلق علي النار

Ya o şeyi söndür ya da kapıyı aç.
إما ان تضع هذا الشيء خارجا أو ان تفتح الباب

Kapıyı açana kadar bir yere gitmeyeceğim.
وأنا لست تاركا حتى تفتح الباب.

Sihirli bir şekilde bize kapıyı açacak değil ya.
فهي لن تفتح الباب سحريّاً لنا.

İpuçları ve suçlunun göremediği küçük hatalar, psikolojinin ve dolayısıyla suçun kapısını açar.
إنها الأدلة .هناك دائماً أخطاء صغيرة يهملها المجرمون و التي بدورها تفتح الباب لعلم النفس و بالتالي إلى الجريمة

Şu anda istediğim şey, kapıyı açmanız.
وماذا تريد ؟ ما أريد الآن أن تفتح الباب

Yani, tasmanın ta kendisi. Kapıyı açan anahtara benziyor ve eğer... Ve ne?
حرفيا القلادة كأنها مفتاح تفتح الباب و ـ ـ

Bu kapıyı açmaya hazır mısınız, Bay Doleman?
هل انت نستعد ان تفتح الباب يا سيد دوليمان؟

Kapıyı açmanı ve sonra, sandalyeyi kapıya götürmeni istedim.
سألتك أن تفتح الباب ثم تأخذ الكرسي الى قربه

Kendini kapıyı açarken hayal et.
تخيَّل نفسك وأنت تفتح الباب