| Saray'ın savunmasını inceledim ve inanılmaz derecede yetersiz olduğunu gördüm. | Open Subtitles | قدّ تفحصتُ مدى حماية القصر و جدتُ أنها غير كافية على الأطلاق. |
| Bu iskeleti düzinelerce kez inceledim. | Open Subtitles | لقد تفحصتُ الهيكل العظمي مرات عديدة |
| Çivilerdeki izlerin, çivi silahından olup olmadığını, çok dikkatli inceledim. | Open Subtitles | لقد تفحصتُ المسامير بدقة بحثاً عن العلامات التي تتطابق مع كونهِ أُطلق من (مسدس مسامير) |
| Junior'ı kontrol ettim. TV'si var, oda servisi var. Sanki cennette. | Open Subtitles | تفحصتُ الفتى، تلفاز بخدمة الدفع مقابل المشاهدة وخدمة الغرف، إنّه في الجنة |
| Adliye kayıtlarını kontrol ettim. | Open Subtitles | لقد تفحصتُ أوراق المحكمة الخاصة به أستطيع القول... |
| Listeyi kontrol ettim. Kayıp hiçbir şey yok. | Open Subtitles | تفحصتُ قائمة الشحن لا شيء مفقود |
| - Harry, müşerref Harry bu akşamki gösterindeki her detaya özel bir ilgi gösterdim tuzak kapısı kullanımına mani olmak için kullandığın halıyı az önce inceledim. | Open Subtitles | -هاري). (هاري) صاحب الفخر) .. لقد انتبهتُ جيداً لكل تفاصيل عرضك هذا الليلة وقد تفحصتُ السجّاد للتو |
| Kutuyu kontrol ettim. Kelly'nin hayatta olduğuyla ilgili hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حسنٌ، تفحصتُ الصندوق، ليس هنالك شيءٌ حول أن (كيلي)، حيّةٌ ترزق |
| Kapıyı bile kontrol ettim. | Open Subtitles | وحتى انني تفحصتُ البابَ |
| Onlar gittikten sonra daireyi kontrol ettim. | Open Subtitles | بعد أن غادروا تفحصتُ الشقة |
| Evet, ben bunu kontrol ettim. | Open Subtitles | نعم, لقد تفحصتُ ذلك |
| Cep telefonunu kontrol ettim. | Open Subtitles | لقد تفحصتُ هاتفهُ النقال |