Yumurtalıkların, beynine o kadar çok aptallık salgılıyor ki ne taraf yukarı diye sorsam bilemeyeceksin. | Open Subtitles | بويضاتك تفرز الكثير من الافرازات اللزجة بداخل عقلك، حتى انك لا تعرفى اى اتجاه هو الأعلى |
Gözyaşları tuz salgılıyor ve kumu dışarıda tutuyor. | Open Subtitles | دموعها تفرز ماده مثل الملح للحفاط على اعينها من الرمل |
Koruma koloninin geri kalanını uyarmak için feromon salgılıyor. | Open Subtitles | تفرز الحارسات الفيرومونات لتنبيه بقيّة المستعمرة |
Beşincisi ve en inanılmaz olanı, papağan balıkları geceleri bazen kayalıkta kuytu bir köşeye yanaştığında kafalarındaki bir bezden bütün vücutlarını saran bir mukus balonu salgılarlar. | TED | خامساً، وأروع شيء، عندما تتقرّب إلى بعضها في خلوة في الشعاب عند الليل. تفرز فقاعة من المخاط من غدة في رأسها. ويَلّف ذلك كامل جسدها. |
Çevresindeki mukus ortamını inceltmek için kimyasal salgılar ve yapışkanın arasından kayarak ilerler. | TED | تفرز مادة كيميائية، تميع المخاط حولها لتنزلق عليه بكل سهولة |
Ama eğer salgı bezlerinden salgı üreten herhangi bir anneye gidersek yani tanıma ile ilgili değil, herhangi bir anneden olabilir, salgıyı alırsak ve şimdi bebeğin burnunun altına koyarsak, çok farklı bir tepki alırız. | TED | ولكن إذا ذهبنا إلى أي أم تفرز من الغدد الهالية، فالأمر لا يتعلق بالتعرف، يمكن أن تكون من أي أم، إذا أخذنا الإفراز ووضعناه الآن تحت أنف الطفل، نحصل على رد فعل مختلف جدا. |
İlk tutunmada plesantayı oluşturacak hücreler hamileliğin olduğunu yumurtlanan foliküle uyarı maksatlı hormon salgılamaya başlar. | TED | حالما تلتصق، الخلايا التي ستصبح مشيمة تفرز الهرمون المشيمائي البشري الذي يشير للجريب المتمزق سابقاً أن هنالك حمل في الرحم |
Beyin hücrelerini yenileyebiliyor, derisinden toksin salgılıyor ve de DNA'sı insan ile uyumlu. | Open Subtitles | قادرة على تجديد خلايا المخ، و تفرز السموم من جلدها، والحمض النووي تنسجم جيدا مع الإنسان. |
- Ve uyuşturucu salgılıyor olmalı. | Open Subtitles | ولابد من أنها تفرز بعض المخدّر، ككائن طفيلي |
Bağışıklığı güçlendirici bir enzim salgılıyor. | Open Subtitles | تفرز إنزيماً مقوياً للمناعة بشكل رائع. |
Denek aşırı epinefrin salgılıyor. | Open Subtitles | التجربة تفرز الكثير من الأدرينالين |
Ancak o zaman zehrini salgılıyor. | Open Subtitles | وبعدها تفرز السم |
-Sanırım kraliçe arı feramon adında bir şey salgılıyor. | Open Subtitles | -أعتقد أنها تفرز ما يسمى ... فرمون الملكة |
Antikoagülan gibi şeyler salgılarlar. | Open Subtitles | هي تفرز مضادات للتخثر واشياء اخرى |
Mercan kemikleri, geceleri kalsiyum karbonat'ları arttıran küçücük kristaller salgılarlar. | Open Subtitles | -لِمَ هو هنا؟ {\pos(192,210)}الهياكل المرجانية تفرز بلورات صغيرة من كربونات الكالسيوم في الليل |
Aşılamadan önceki 15 gün zorlu olabilir. Hipofiz bezi, folikül stimule edici hormon (FSH) salgılar. Bu hormon bir avuç yumurtalık folikülünü olgunlaştırır ve böylece östrojen hormonu açığa çıkar. | TED | قبل حدوث الإخصاب بحوالي خمسة عشر يوماً الغدة النخامية الأمامية تفرز الهرمون المنبه للجريبات الذي يسبب نضج عدد من جريبات المبيض و التي ستُطلِق الإستروجين لاحقاً |
Hormon üreten bir bezdir. | Open Subtitles | انها الغدة التي تفرز الهرمونات |
Orkidenin yaprakları sineğe benzer ve feromon ile benzerlik gösterir. | Open Subtitles | بتلات نبتة الأوركيد تبدو مثل الذباب و تفرز في الحقيقة مادة كيميائية مادة كيميائية تفرزها الحيوانات تؤثر : pheromone على تصرف و نفسية حيوانت جنسها |
- Beni kızgınken görsen hiç sevmezsin çünkü adrenal korteksim gerginlik hormonu salgılamaya başlar asabi biri olurum ve hatta sesimi yükseltme ihtimalim bile olur. | Open Subtitles | -لن تحبني عندما أكون غاضباً ... لأنّ قشرة غدتي الكظرية تفرز هرمونات ضغط... وأصبح مهتاجاً وربّما حتى من الممكن أن أرفع صوتي. |