"تفرك" - Traduction Arabe en Turc

    • masajı
        
    • sürtüyor
        
    • ovmak
        
    • ovuyor
        
    • ovalıyor
        
    • sürttüğü
        
    • kaşınırsa
        
    • ovuyorsun
        
    • fırçaladığını
        
    • ovalamalarını
        
    • sabunlayabilir
        
    Karşılığında bir şey beklemeden hiç sırt masajı yapmamıştın. Open Subtitles لن تكون قادر أبداً أن تفرك الظهر بدون أن تتوقع شيء بالمقابل
    Bana bir şeyler planlıyormuş gibi bakıyor ve pençelerini birbirine sürtüyor. Open Subtitles إنها تستمر في اعطائي تلك النظرات وكأنها تخطط لشئ تفرك قدميها معاً
    Tüm yapman gereken... lambayı ovmak ve ben... Open Subtitles كل ماتفعله هو أن تفرك المصباح و أنا أقول ♪
    - Bu kadın neden omuzlarını ovuyor? Open Subtitles لماذا تفرك هذه المرأة كتفيك؟ (جيليان) مدلكة
    Bayan Hobbes ayrı bir bölüme giriyor... gözlerini ovalıyor, kişilik değiştiriyor. Open Subtitles يبدو ملكة جمال هوبز تدخل الآن دولة فصامي، تفرك عينيها، ويبدو أن التحول إلى شخصية بديلة.
    Bir kitsune kuyruklarını birbirine sürttüğü zaman ateş ya da şimşek oluşturabilir. Open Subtitles عندما تفرك الـ(كيتسوني) ذيولها معاً يمكنها أن تصنع ناراً أو بريقاً
    Düşünüyordum da, eğer burnunuz kaşınırsa ne yapıyorsunuz? Open Subtitles كنت أفكِّر... كيف تفرك أنفك إذا شعرتَ بالحكَّة؟
    Karı gibi ovuyorsun. Open Subtitles أنت تفرك مثل الفتيات
    Dişlerini fırçaladığını biliyorum ama daha önce buna tanık olduğumu sanmıyorum. Open Subtitles أعلم بأنك تفرك أسنانك ولكني لا أظنني قد حضرت ذلك قبلًا
    Ne o, artık elleyip ovalamalarını ayaklı iskelede mi yapıyorsun? Open Subtitles أنت تفرك على الرصيف الآن؟
    Sırtımı sabunlayabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تفرك ظهري؟
    - Gizlediğin bir şeyler olduğunda bana sırt masajı teklif edersin. Open Subtitles كلما تعرض علي أن تفرك لي ظهري هذا يعني أنك تخبئ شيئاً ما
    Ayak masajı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تفرك أقدامي.
    Bana dokunmayı kes. Senin bacağın benimkine sürtüyor. Hey! Open Subtitles توقف عن لمسي - ساقك تفرك ساقي من الأمام -
    Poposunu garaj yoluna sürtüyor yahu! Open Subtitles إنها تفرك مؤخرتها بممر المنزل
    Yapman gereken böyle ovmak... Open Subtitles و كل ماعليك أن تفرك.. كما ترى ♪
    Jerry, kız sevgiyle ovuyor. Open Subtitles (جيري)، إنها تفرك بمحبة
    İçeri girdim ve yerde yatıyordu gözlerini ovalıyor ve bağırıyordu. Open Subtitles ودلفت للمكان، وعندما فعلت، رأيتها مستلقية على الأرض، تفرك عينيها، وتصرخ.
    Bir kitsune kuyruklarını birbirine sürttüğü zaman ateş ya da şimşek oluşturabilir. Open Subtitles عندما تفرك (كاتسوني) ذيولها سوياً تستطيع أن تخلق ناراً أو إضاءة
    Düşünüyordum da, eğer burnunuz kaşınırsa ne yapıyorsunuz? Open Subtitles كنت أفكِّر... كيف تفرك أنفك إذا شعرتَ بالحكَّة؟
    benimkini ovuyorsun. Open Subtitles مثل ما أفرك ظهرك تفرك ظهري
    Dişlerini fırçaladığını biliyorum ama daha önce buna tanık olduğumu sanmıyorum. Open Subtitles أعلم بأنك تفرك أسنانك ولكنّي لا أظنني قد شهدتُ ذلك قبلًا
    Ne o, artık elleyip ovalamalarını ayaklı iskelede mi yapıyorsun? Open Subtitles أنت تفرك على الرصيف الآن؟
    Sırtımı sabunlayabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تفرك ظهري؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus