Gevşe biraz ve Her zaman yaptığın gibi maaşını say. | Open Subtitles | تهرّب من واجباتك وحسب واقبض صكّك كما تفعل دائما |
Her zaman yaptığın gibi kafama düşünceler sokmayı deniyorsun. | Open Subtitles | استمر في محاولاتك زرع الأفكار في رأسي.. مثلما كنتَ تفعل دائما. |
Her zaman yaptığın gibi pisliğini temizlemenin bir yolunu bul. | Open Subtitles | اكتشف كيف ستنظف هذة الفوضى كما تفعل دائما |
Deniz kızı stilini konuşturup Her zamanki gibi solda sıfır bırakacak. | Open Subtitles | ستقوم بحركة حوريات البحر خاصتها و تهزمها كما تفعل دائما. |
Bunu hep yapıyor. | Open Subtitles | لقد قلت همبرغر إنها تفعل دائما بي هذا |
Ve bütün bir hayatımı düşünerek bana destek oldu. | Open Subtitles | ووقفت إلى جانبي مثلما كانت تفعل دائما |
Hep yaptığın gibi. Ayakkabıları arkanda bırak. | Open Subtitles | كما تفعل دائما ودع الحذاء وراءك |
Gözlerini dikip duruyor, her zaman yaptığı gibi. | Open Subtitles | استمرت في التحديق بي، كما كانت تفعل دائما |
Her zaman yaptığın gibi pisliğini temizlemenin bir yolunu bul. | Open Subtitles | اكتشف كيف ستنظف هذة الفوضى كما تفعل دائما |
Yapılması gereken şeyi yaptın, Her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | فعلت ما يجب القيام به، تماما كما تفعل دائما. |
Birilerine para vererek, Her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | ،كأن تدفع لشخص ما مثلما تفعل دائما |
Her zaman yaptığın gibi insanları kullanıyorsun. | Open Subtitles | -إنّك تستغل الناس كما تفعل دائما |
Her zamanki gibi üstesinden geleceksin. | Open Subtitles | كما تعلمون، تدق عليه للخروج من الحديقة مثلك تفعل دائما. |
İlk antibiyotikleri yaptığımızda, bu içerikleri laboratuvara aldık ve bunlardan kendi versiyonlarımızı ürettik ve bakteriler, saldırımıza Her zamanki gibi cevap verdiler. | TED | عندما صنعنا المضادات الحيوية للمرة الأولى، أخذنا هذه المركبات إلى المعمل وصنعنا نسختنا المعدلة منها واستجابت البكتيريا لهجومنا كما تفعل دائما. |
Her zamanki gibi korktum. | Open Subtitles | حصلت ل خائفة مثل ل تفعل دائما. |
Ben hiçbir fikrim yok ne hep yapıyor. | Open Subtitles | ليس لدي فكرة عما أنا تفعل دائما. |
Ve bütün bir hayatımı düşünerek bana destek oldu. | Open Subtitles | ووقفت إلى جانبي مثلما كانت تفعل دائما |
Senin Hep yaptığın gibi. | Open Subtitles | - كما تفعل دائما |
Evet, üç gün sonra falan, beni affetti her zaman yaptığı gibi, ve tekrar birbirimize döndük. | Open Subtitles | أجل, كان لثلاثة أيام وبعد ذلك سامحتنى كما تفعل دائما وعدنا إلى بعض |