| Sakın ateş etmeyi bile düşünme yoksa Dewey'in kafasını patlatırım. | Open Subtitles | اياكِ وان تفكري بأطلاق النار والا سافجر دِماغهُ ماذا ؟ |
| İşte böyle, bebeğim. Hiçbir şey düşünme şimdi. | Open Subtitles | إرتاحي فحسب يا صغيرتي ولا تفكري في شيء الآن |
| Hemen bir şey söyleme, söylediğim bu şeyleri düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ردك الآن أريدك ان تفكري فيما قلت لكِ |
| -Onlar iyi, Jennifer. - Doğum koğuşundalar. - Şimdi düşünmen gereken iyileşip hayatına ve kariyerine devam edebilmek. | Open Subtitles | إنهم بخير, عليك أن تفكري بحياتك ومستقبلك |
| Hadi Bu geçen yıllarda sen beni hiç düşünmedin mi? | Open Subtitles | هيا, ألم تفكري بي مطلقاً طوال فترة غيابي ؟ |
| Elinden geleni yaptın ama Lilo için en iyinin ne olduğunu düşünmelisin bu seni onun hayatından çıkarsa bile. | Open Subtitles | أعلم أنك تحاولين يا ناني لكن يجب أن تفكري في مصلحة ليلو حتى ولو كان الثمن ابتعادك عن الصورة |
| Sadece merak ediyorum. Bu pozisyonlardan birinde yapışıp kalacağını hiç düşündün mü? | Open Subtitles | أنا فقط أتسائل ألم تفكري أنه قد تعلقين في أحد هذه الأوضاع؟ |
| Biz bunu söylüyoruz ki karar vermeden önce daha dikkatli düşün. | Open Subtitles | نحن نخبرك بهذا .. ..حتى تفكري بالامر بحذر قبل ان تقرري |
| Böyle düşünmek hoşuna gidiyor. Büyük gizemli bir şeymişsin gibi? | Open Subtitles | أنتي تريدين أن تفكري بذلك بأنكي ذلك اللغز الضخم؟ |
| Şimdi gözlerini biraz kapat hiçbir şey düşünme. | Open Subtitles | ،والآن أغمضي عينيك قليلا دون أن تفكري بأي شئ |
| Bu evden dışarıya adımını atarsan, geriye dönmeyi düşünme bile! | Open Subtitles | إذا خرجت من هذا المنزل لا تفكري ِفي الرجوع |
| Kaydığını düşünme. Süzüldüğünü düşün. | Open Subtitles | الآن ، لا تفكري في الزلاجات فكري في التزلج |
| Sakın. düşünme bile. Diz çök. | Open Subtitles | لا تحاولي، لا تفكري حتى في هذا على ركبكم، إفعلوا هذا الآن، كلاكما |
| Öncelikle bana yeni bir asistan bulmanı istiyorum ve sonra birkaç gün izin alıp, ne yapmak istediğini düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أريدك أن تجدي لي مساعدة جديدة كبداية وبعدها أريدك أن تأخدي عطلة لبعض الأيام أريدك أن تفكري بما تريدين |
| Geçmiş bir zamanda başına gelmiş bir olay düşünmeni istiyorum, ama gerçek ve sınıfın ilgisini çekecek nitelikte olacak. | Open Subtitles | أريدك أن تفكري فى حادثة حدثت لك فى الماضي, حادثة حقيقية,وتعتقدي أنها ستثير فضول باقي الفصل,حسناً؟ |
| Benim paramı kabul ederken bunu düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تفكري بشأن ذلك عندما أخذتي نقودي |
| Bahse girerim 24 saat önce, geceyi burada geçireceğini düşünmedin. | Open Subtitles | راهنت بالـ 24 ساعة الماضية بأنك لم تفكري بقضاء الليلة هنا |
| Kendini düşünmelisin. Hızla para tuzağına batıyorum. | Open Subtitles | يجب أن تفكري في نفسك أنا أغوص بسرعة في حفرة النقود هذه |
| Doğum gününü kutlamamayı düşündün mü hiç? | Open Subtitles | إذاً , ألم تفكري في عدم الاحتفال بيوم ميلادك؟ |
| Etrafı büyük çitlerle çevrilmiş bir üniversite gibi düşün. | Open Subtitles | عليك أن تفكري بأنها كلية كبيرة ولكن مع سياج حولها |
| Şimdi bu filonun insanlarını düşünmek zorundasın ve teslim olmalısın. | Open Subtitles | عليكي ان تفكري بناس هذا الاسطول الان وتستسلمي |
| Küçük bir kızken elinde dürbünle etrafta koştururken hiç aklına gelmişmiydi ? | Open Subtitles | عندما كنت فتاه صغيره تلهين في شوارع روسيا بمنظارك هذا هل كنت تفكري |
| Ama bir gün bunu düşünmeye başlayabilir misin sence? | Open Subtitles | لكن اعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ لك يوماً ما ان تفكري في هذا الموضوع؟ |
| Gitmeyi aklından bile geçirme sakın, seninle işim bitmedi. | Open Subtitles | لا تفكري بالذهاب لأي مكان. لم أنتهي منكِ بعد. |
| Ondan sonra kardeşini görmek için sıraya girmeyi düşünürsün. | Open Subtitles | ثم تفكري في انتظار أخيك مثلك مثل الباقين |
| Hayatın ne kadar kısa olduğunu ve belki de hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | عليكِ أن تفكري بمدى قصر الحياة ومدى تفاهتها, تستيقظين وتطبخين البرجر |
| Ciddi ciddi gitmeyi düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفكري بجدية بالذهاب هناك أليس كذلك ؟ |
| İstersen biraz daha düşünebilirsin. | Open Subtitles | مهلا ، يمكنك أن تفكري في ذلكـ أطول إذا كنتي تريدين. |