En sonunda yasal olarak evlenebilecek olmanın nasıl hissettirdiğini anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنك تفهم كيفية شعور أن تستطيع أخيراً الزواج قانونياً. |
Bir bilgisayarın nasıl çalıştığını anlamaya çalıştığınızı bir hayal edin, tek görebildiğiniz şey bir klavye, bir fare ve bir de ekran olurdu. | TED | تخيل أنك تريد أن تفهم كيفية عمل جهاز الحاسوب وكل ما يمكنك أن تشاهده هو لوحة مفاتيح، فأرة، وشاشة. |
Birincisi ve en önde geleni, hastalığı anlamalıyız. Hastalığın nasıl yayıldığını ve nasıl durdurulacağını bilmeliyiz. | TED | الأول و اﻷهم، على المجتمعات أن تفهم هذا المرض، عليهم تفهم كيفية انتشاره و كيفية إيقافه. |
Fakat bunu düzgün yapmak için, omuriliğin nasıl çalıştığını, vücutla nasıl etkileşimde bulunduğunu ve beynin omurilikle nasıl iletişim kurduğunu anlamak çok önemlidir. | TED | ولكن للقيام بهذا بصورة صحيحة، من المهم أن تفهم كيفية اشتغال النخاع الشوكي، كيفية تفاعله مع الجسم، وطريقة التواصل بين الدماغ والنخاع الشوكي. |
Paylaşım işlerinin nasıl yürüdüğünü bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم كيفية عمل نظام المشاركة |
Paylaşım işlerinin nasıl olduğunu bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك تفهم كيفية عمل المشاركة |
(Kahkahalar) Eğer yürütücü işlevinizi hayatınızda fark yaratacak şekilde geliştirmek istiyorsanız onun bağlamdan nasıl etkilendiğini anlamak zorundasınız. | TED | (ضحك) إذا أردت أن تحسّن وظيفتك التنفيذية فعلًا بطريقة تساعدك في حياتك، فعليك أن تفهم كيفية تأثرها بالسياق. |