Alışabildin mi bu hayata, belki de erken emekli olmalısın. | Open Subtitles | , ربما أعتاد لهذه الحياة ربما آخذ تقاعد مبكر ؟ |
Tek bildiğim bu insanlar hemen dans etmeye başlamazsa erken emekli olacağım. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أن لو أولئك الناس لم يبدأوا بالرقص قريبا حقاً، حقاً سيكون هناك تقاعد مبكر |
Bu kapıdan girecek ilk 5 kişi erken emekli olacak. | Open Subtitles | أول خمسة رجال يجتازون هذا الباب سيحصلون على تقاعد مبكر! |
- Tanrı aşkına, Erken emeklilik mi istiyorsun? | Open Subtitles | - أوه, 6.50 يا للمسيح أتسعى الى تقاعد مبكر ؟ |
Erken emeklilik ve benzin istasyonunun merdivenlerinden çıkmak için uğraşıyorsun. | Open Subtitles | تقاعد مبكر , التخطيط لبدء عمل جديد |
Evet, Denise de bana babasının Atlantic City'de büyük para kazandığını erken emekli olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | أجل أتعلم بأن دينيس أخبرتني كيف ربح أبوها في مدينة أطلانطا وأخذ تقاعد مبكر |
Eğer bunu benden alıp, beni başka bir yere koyarlarsa ya da daha kötüsü... erken emekli ederlerse, ne yaparım bilmiyorum. | Open Subtitles | لو أخذوا ذلك مني ووضعوني في مكتب بأعمال ورقية أو أسوأ تقاعد مبكر |
Babası erken emekli olmuş bir beyefendi. | Open Subtitles | والده جيد و راقي ولكن في تقاعد مبكر. |
Dört yıl önce erken emekli edildi. | Open Subtitles | اخذ تقاعد مبكر قبل اربع سنوات |
Eğlenceli gibi. erken emekli olmuş gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدوا تقاعد مبكر |
Hayır.Şaka yapıyorum. Bay Qureshi erken emekli oldu. | Open Subtitles | لا انا امزح سيد(قريشي)اخذ تقاعد مبكر |
Profesör Whistler erken emekli oluyor. | Open Subtitles | البروفيسور (ويسلر) أخذ تقاعد مبكر |
Erken emeklilik. Benim fikrim değildi. | Open Subtitles | "تقاعد مبكر. |