"تقضيه" - Traduction Arabe en Turc

    • geçirdiğin
        
    • geçirmek
        
    • geçiriyorsun
        
    • geçireceksin
        
    • geçirdiğinden
        
    • geçirse
        
    Orada geçirdiğin zaman ceza sürenden çok. Open Subtitles تقْضي هناك وقتَا أكثرَ مما تقضيه في التقييد
    Tahminim başkasıyla zaman geçirdiğin için onunla zaman geçirmediğini düşünüyor. Open Subtitles تخميني أنّها تحسبكَ لا تريد قضاء الوقت معها لأنّكَ تقضيه مع شخصٍ آخر
    Bugünü geçirmek için North Dakota'daki Devil's Lake'ten daha romantik bir yer var mı? Open Subtitles ولن يكون هناك مكان أجمل من أن .. تقضيه هنا .. فى بحيرة الشيطان ..
    Karınla geçirdiğinden daha fazla vakit geçiriyorsun Bayan Davies'le. Open Subtitles يقولوا بأنك تقضي وقتا مع السيده دافيس أكثر من الوقت الذى تقضيه مع زوجتك
    Bak bu çok eğlenceli. Bununla California Bilim Merkezi'nde benimle bir gün geçireceksin ve ben de yaptıkları hataları anlatacağım. Open Subtitles هذه واحدة ممتعة ، هذا عصر يوم تقضيه معي في مركز كاليفورنيا العلمي حيث سأحدد أخطائهم
    Umarım bugünün mutlu geçmiştir çünkü bu onunla birlikte geçirdiğin son gün olacak. Open Subtitles حسناً، آمل أن تكون استمتعت بهذا اليوم لأنه سيكون اليوم الأخير الذي تقضيه معها
    Çocuklarından ayrı geçirdiğin zamanda bir şeyler başarmış olman çok hoş. Open Subtitles من الرائع انكِ حققتي شيئًا بكل ذاك الوقت الذي تقضيه بعيدًا عن طفلاكِ
    Eşinin ölümünden sonra çocuklarınla ne kadar zaman geçirdiğin konusunda konuştuk. Open Subtitles لقد تحدثنا عن أطفالك لقد تحدثنا عن الوقت الذى تقضيه معهم منذُ أن فقدتَ زوجتكَ
    Söylemeye çalıştığım, biriyle geçirdiğin ilk sevgililer günü önemlidir. Open Subtitles أقول لكَ، أنّ عيد الحبّ الأوّل الذي تقضيه مع شخصٍ ما مهمّ
    Burada geçirdiğin zaman içinde oldukça hayalperest olmuşsun. Open Subtitles بوقتك الذي تقضيه هنا تصبح خيالي
    Yoksa benimle mi geçirmek istiyorsun? Open Subtitles أم تريد أن تقضيه معي ؟
    İlk defa bu Şükran Günü'nü benimle geçirmek istemişti. Open Subtitles هذا أول عيد فصح وافقت ( هانا) أن تقضيه معي..
    İlk defa bu Şükran Günü'nü benimle geçirmek istemişti. Open Subtitles هذا أول عيد فصح وافقت ( هانا) أن تقضيه معي..
    Endişe edilecek daha önemli şeyler var, her zaman olduğu gibi işte çok vakit geçiriyorsun. Open Subtitles هناك أمور أهم لنقلق حيالها مثل كل الوقت الذي تقضيه بالعمل.
    Zamanın çoğunu dünyadaki günahlara karşı... savaşarak geçiriyorsun. Open Subtitles ...قارن ذلك بالوقت الذي تقضيه في الإعلام
    Benimle sadece vakit mi geçiriyorsun? Open Subtitles هل فقط تشترى الوقت الذى تقضيه معى؟
    Sen kapalı mekanda geçireceksin. Open Subtitles سوف تقضيه خلف الأبواب
    Öğleden sonranı benim ile geçireceksin. Open Subtitles عليكِ أن تقضيه معي
    Onunla senin Brooke'la geçirdiğinden fazla zaman geçirmedim ki hiç. Open Subtitles أنا لا أقضي معه وقتاً طويلاً بقدر ما كنت تقضيه مع بروك.
    Eğer Trudy insanlarla, bitkilerle geçirdiği zaman kadar zaman geçirse, belki de gerçek bir insanlar bir randevuya çıkabilir. Open Subtitles إذا قضت ترودي مع الناس نفس الوقت الذي تقضيه مع نباتاتها ربما ستحصل على موعد مع رجل حقيقي بين الحين والآخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus