Çünkü Al Torrio'yla çok vakit geçiriyor. | Open Subtitles | لأنها أصبحت تقضي الكثير من الوقت مع التوريو |
- Ya da "zor kadını oynuyor." - Orada çok vakit geçiriyor musun? | Open Subtitles | أو إنها تلعب جيداً للحصول علي إنك تقضي الكثير من الوقت هناك |
Galiba çocukluk arkadaşlarınla çok fazla zaman geçiriyorsun. | Open Subtitles | ربما تقضي الكثير من الوقت مع أصدقاء طفولتك |
Söylemekmistediğim, bu kadınla... çok fazla zaman geçiriyorsun. | Open Subtitles | ...خلاصة الكلام هو لقد اصبحت تقضي الكثير من الوقت مع هذة السيدة |
Mm-hmm.Kendi kendine oynadığını ve yalnız çok zaman geçirdiğini farkettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنها تقضي الكثير من الوقت وحيدة، تلعب مع نفسها |
Kendine bayağı yükleniyorsun evin dışında o kadar vakit geçirmeler falan. | Open Subtitles | حقاً أنّك تحاول إيذاء نفسك، تقضي الكثير من الوقت خارج المنزل. |
Sanırım müzede çok fazla zaman geçirdin sen. | Open Subtitles | أعتقد أنّك كنت تقضي الكثير من الوقت في المُتحق. |
Ya senin ki... adamlarım seninle oldukça fazla vakit geçirdiğini söylüyor. | Open Subtitles | لكن ابنتك رجالي يقولون بأنك تقضي الكثير من الوقت معها |
Burada neden bu kadar çok vakit geçirdiğini şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | تعال الآن أرى لما كنت تقضي الكثير من الوقت هنا |
Ama burada çok vakit geçiriyor. | Open Subtitles | ولكنها باتت تقضي الكثير من الوقت هنا |
Bu şehirde çok vakit geçiriyor musunuz? | Open Subtitles | هل تقضي الكثير من الوقت في المدينة ؟ |
Sanırım tek başına çok fazla zaman geçiriyorsun, ha? | Open Subtitles | اعتقادي انك تقضي الكثير من الوقت لوحدك |
Bu anıda çok fazla zaman geçiriyorsun. | Open Subtitles | أنت تقضي الكثير من الوقت في تلك الذكرى |
Aferin, Sam. Stephen ve Lisa, Kim'in Brad'le çok zaman geçirdiğini söylediler. | Open Subtitles | يقول (ستيفن) و (ليزا), أن (كيم) تقضي الكثير من الوقت مع (براد) |
Kendine bayağı yükleniyorsun evin dışında o kadar vakit geçirmeler falan. | Open Subtitles | حقاً أنّك تحاول إيذاء نفسك، تقضي الكثير من الوقت خارج المنزل. |
Sanirim müzede çok fazla zaman geçirdin sen. | Open Subtitles | أعتقد أنّك كنت تقضي الكثير من الوقت في المُتحق. |
Onunla çok fazla zaman geçirdin. | Open Subtitles | لقد كنت تقضي الكثير من الوقت معها |
Bayan Granger ile oldukça fazla vakit geçirdiğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظتُ أنّكَ تقضي الكثير من الوقت مع الآنسة (جرينجر). |
Bayan Granger ile oldukça fazla vakit geçirdiğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظتُ أنـّكَ تقضي الكثير من الوقت مع الآنسة (جرينجر). |
Burada çok vakit geçirdiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | -أتصور أنّك تقضي الكثير من الوقت هنا . |