"تقطن" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşıyor
        
    • yaşıyorsun
        
    • oturuyor
        
    • yaşadığını
        
    • yaşayan
        
    • yaşadığı
        
    • oturan
        
    • yaşamak
        
    • oturduğunu
        
    • kalıyorsun
        
    • yaşıyorsunuz
        
    • ikamet
        
    • Yaşadığın
        
    • yaşıyormuş
        
    • oturuyorsunuz
        
    Aslında güneyli fakat şu anda New York'ta yaşıyor. Open Subtitles إنها من الجنوب، بالرغم من أنها تقطن هنا في نيويورك
    30 yaşındasın ve annenle yaşıyorsun. Pek iyi gitmedi herhalde. Open Subtitles إنك في الثلاثين من العمر وما زلتَ تقطن مع أمك
    Halam gitmek istediğimiz yere iki mil uzaklıkta oturuyor Open Subtitles عمتي تقطن على بعد ميلين من المكان الذي سنذهب إليه
    Komşu kasabada yaşadığını... çulsuz olduğunu ve sana yardım etmek istediğimi biliyorum. Open Subtitles و أعلم أنك تقطن في المدينه المجاوره و أعلم أنك مفلِس و أود مساعدتك
    Bu renklerin ilerlemesi kolonda yaşayan farklı mikrop türlerinin olduğunu gösterir. Open Subtitles إن تعاقب الألوان يوحي بأن أنواع مميزة من الميكروبات تقطن هنا
    Sanırım sana Mobile'de yaşadığı yeri gösterebilirim. Open Subtitles لنفترض انه بامكاني ان اريك اين تقطن في موبل
    Karşıda oturan yaşlı kadının cadı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles يظن أن السيدة الكبيرة في السن التي تقطن بجوارنا هي ساحرة
    Komik. Benimle birlikte yaşıyor ama ben bunu ilk kez duyuyorum. Open Subtitles هذا مضحك ، إنها تقطن عندي وهذه أول مرة أسمع هذا القول
    O zaman buralarda yaşıyor olma olasılığı yüksek. Open Subtitles حسناً، فهناك احتمالٌ كبيرٌ أنّها تقطن في المنطقة.
    Yalnız tek bir sorun var ki, çok uzakta yaşıyor. Open Subtitles المشكلة الوحيدة أنها تقطن في مكان بعيد لذا
    Diyorum ki İtalya'da yaşıyorsun Dickie'nin evinde kalıyorsun, Dickie'nin yemeğini yiyorsun onun giysilerini giyiyorsun. Open Subtitles لقد كُنت اقول بأنك في ايطاليا تقطن في منزل ديكي , وتأكل من أكله ترتدي ملابسه و تُنفق من مال والده
    Diyorum ki İtalya'da yaşıyorsun Dickie'nin evinde kalıyorsun, Dickie'nin yemeğini yiyorsun onun giysilerini giyiyorsun. Open Subtitles لقد كُنت اقول بأنك في ايطاليا تقطن في منزل ديكي , وتأكل من أكله ترتدي ملابسه و تُنفق من مال والده
    Yüzbaşı Sullivan'ın adresi. Culpeper'da oturuyor. McGee'yi al. Open Subtitles انه عنوان الضابطة سوليفان انها تقطن في كولبيبر
    Hala burada oturuyor olmalılar. Open Subtitles . العائلة لابد أنها مازالت تقطن هنا
    Komşu kasabada yaşadığını... çulsuz olduğunu ve sana yardım etmek istediğimi biliyorum. Open Subtitles و أعلم أنك تقطن في المدينه المجاوره و أعلم أنك مفلِس و أود مساعدتك
    Kolyem olmadan moda tasarımcısı olmak isteyen evinde üvey babasıyla yaşayan biri olurdum. Open Subtitles بدونها فإنّي محض امرأة تطمح للغدوّ مصممة أزياء تقطن بيتًا مع أبيها بالتبنّي.
    Senin gibi birinin böyle ağaçlık bir yerde yaşadığı aklıma gelmemişti. İçeri gelmeden önce kıyafetlerini çıkar. Open Subtitles لم أتصوّر أن فتاةً مثلك تقطن مَباءةً خشبيّة.
    Kapının önünde duran bir kadın bana "Burada oturan kız bir binayı havaya uçurup yedi kişiyi öldürmüş" dedi. Open Subtitles وكان هناك امرأة في الخارج قالت لي أن الفتاة التي تقطن هنا قد فجرت مبنى وقتلت سبع أشخاص
    Sizinle yaşamak için izni yok. Open Subtitles ليس مسموح لها بـ أن تقطن معكم ياأطفال
    Bekle, bende sınıf listesi var. Nerede oturduğunu biliyorum. Open Subtitles انتظروا، إنّي أمتلك قائمة الفصل، و أنا أعرف أين تقطن
    Peki, bizde apartmanın numarası var siz de burada yaşıyorsunuz. Open Subtitles حسنـًا، لدينا رقم هاتف المبنـى وأنت، تقطن هنـا
    Aslında bakarsanız ailesi halen Şikago'da ikamet ediyormuş. Open Subtitles في حقيقة الأمر، لازالت لديه عائلةً تقطن في مدينة "شيكاجو"
    Yaşadığın yeri öğreneceğiz. Open Subtitles سوف نعرف أين تقطن
    Onu bulan kapıcıya göre yıllardır burada yaşıyormuş. Open Subtitles وفقًا لكلام البواب الذي وجدها فهي تقطن هنا منذ عدة سنين
    Büyük ağaçların olduğu tarafta mı yoksa büyük sayılabilecek ağaçların olduğu tarafta mı oturuyorsunuz? Open Subtitles حسنا , هل تقطن بالقرب من الأشجار الفارعة الطول أو بالقرب من الأشجار الطويلة نوعاً ما؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus