"تقفزي" - Traduction Arabe en Turc

    • atlama
        
    • atlamanı
        
    • atlamadan
        
    • atlaman
        
    • zıplama
        
    • atlamak
        
    • Zıplaman
        
    • Atlamalısın
        
    • atlayabilirsin
        
    • Atlamayacaksın
        
    size oran ne düşünüyorsunuz gettin hayatta bu teçhizat vardır kapalı ' Şu anda benimle atlama yoksa? Open Subtitles ما هي احتمالات ان تكوني حيّة أن لم تقفزي معي الآن؟
    Bekle, atlama. Open Subtitles مهلاً، لا تقفزي
    Kimse senden yeni tanıştığın bir adamla hemen yatağa atlamanı beklemiyor. Neden ki? Open Subtitles لا احد يتوقع منك ان تقفزي الى السرير مع شخص جديد
    Lütfen atlamadan evvel bize biraz para ver. Seni engellemeyeceğiz. Open Subtitles ارجوكِ اعطنا بعض النقود قبل ان تقفزي ، نحن لا نريد ان نوقفكِ
    Eğer gerçekten hiçbir şeyinin kalmadığına inanıyorsan belki de atlaman gerekiyordur. Open Subtitles إن كنتِ تظننين حقًا أنه لم يعد لديكِ شيء فلربما عليكِ أن تقفزي.
    Kanepede zıplama bir tanem. İn aşağı canım. Open Subtitles لا تقفزي على الأريكة يا عزيزتي
    Annem, sakın atlama diye bağırdı! Open Subtitles أمّاه! قمتُ بالصراخ, لا تقفزي فيه!
    Anne lütfen atlama Open Subtitles ماما، رجاء لا تقفزي
    Önüne ilk çıkana atlama. Open Subtitles لا تقفزي على أول واحد تجدينه.
    Babanın üzerine atlama Rachel. Rahat etmesi gerekiyor. Open Subtitles ريتشال " لا تقفزي عليه " أعطه مساحته
    atlama. atlama! Open Subtitles لا تقفزي، لا تقفزي
    "atlama" demiştin. Neden o kadına, Julia Shumway'e, atlamamasını söyledin? Open Subtitles أنت قلت "لا تقفزي"، لمَ قلت لتلك المرأة، (جوليا شامواي) أن لا تقفز؟
    Seni gözlerin bağIı bir uçurumun kenarına götürüp bir sorun çıkmayacağını, canının yanmayacağını ve atlamanı söylesem Yüzbaşı? Open Subtitles أنا احضرتكِ وأنتِ معصوبة العينين إلى حافة المنحدر أيتها الملازمة وأمرتك أن تقفزي
    Peki, sana yüksek bir binadan atlamanı söylemiyorlar, değil mi? Open Subtitles حسناً، هُم لا يُخبروكي أن تقفزي من أيّة مبانّ عالية، أليس كذلك ؟
    Biliyorum tatlım. atlamanı istiyorum. Senin için buradayım. Open Subtitles اعلم عزيزتي اريدك ان تقفزي سأكون هنا بقربك
    O havuza atlamadan dakikalar öncesinde ne yapardın? Open Subtitles ماذا تفعلين قبل ان تقفزي في البركة بدقائق ؟
    atlamadan önce paraşütün ipini çekme yeter. Open Subtitles لا تفتحي المظلة قبل أن تقفزي. مقولة تُقال و تعني عدم التسرع
    - Pekala,bildiğin gibi eski erkek arkadaşının izlerini silmek için yeni bir ilişkiye atlaman lazım. Open Subtitles للتغلب علي علاقتك برجل هو أن تقفزي في علاقة جديدة
    Belki doğru gelecek, belki de yanlış ama bunu anlamak için balıklama atlaman gerek. Open Subtitles إما أن تشعري أنه التصرف الصائب أم لا لكن عليك أن تقفزي لتكتشفي ذلك
    Öyle ağır ağır zıplama. Open Subtitles لا تقفزي للخلف ببطء
    - Clara, atlamak zorundasın. Pekâlâ, hiç düşünme, Atlamalısın. Open Subtitles عليك القفز يا كلير لا تفكري بالأمر, عليك أن تقفزي
    Zıplaman lazım! Open Subtitles ! عليك أن تقفزي
    Ne zaman istersen atlayabilirsin. Open Subtitles . تستطيعين ان تقفزي , و تفعلي ما يحلوا لك
    Asla Atlamayacaksın, değil mi? Open Subtitles لن تقفزي ابدا,اليس كذلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus