"تقوم بذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • bunu yapıyorsun
        
    • Bunu yapmak
        
    • Bunu yapmana
        
    • bunu yapıyor
        
    • bunu yaparken
        
    • Bunu yapman
        
    • böyle yapıyorsun
        
    • yap
        
    • yapsın
        
    • yapmanı
        
    • yapmalısın
        
    • yapıyorsun bunu
        
    • yapıyorsunuz
        
    • yapan
        
    • onun bunu
        
    Biliyorum ki soruları sevmezsin, fakat neden bunu yapıyorsun? Open Subtitles اعرف انك لا تحب الأسئلة لكن لماذا تقوم بذلك
    Bunu yapmak için kullanılan algoritmalar tek bir kuadın topu bana geri atmak için kullandığı algoritmalara çok benzer. TED الخوارزميات التي تقوم بذلك مشابهة جداً لتلك المستخدمة من طرف رباعية واحدة لإرجاع الكرة إلي.
    - Bunu yapmana gerek yok. - Başka çarem yok. Open Subtitles ليس عليك ان تقوم بذلك - ليس لدى اى خيارت اخرى -
    Stüdyoda, bir kız olduğunda sanki... tamamen farklı bir sebep için bunu yapıyor. Open Subtitles عندما تأتي فتاة الى الصالة، يبدو الامر عليها كأنها تقوم بذلك لسبب مختلف.
    Biliyorsun, onu geçen sefer bunu yaparken görmüştüm. Open Subtitles أوتدري؟ شاهدتُها وهي تقوم بذلك مع المقاتل الآلي الأخير
    Radyoda single çaldırmak istersen Bunu yapman şart. Open Subtitles اذا اردت ان تذاع على الراديو يجب انا تقوم بذلك
    - Sen hep... böyle yapıyorsun. Nedenini bilmiyorum. Söyle de anlayayım lütfen. Open Subtitles تقوم بذلك , وأنا لا أعرف لماذا , لذلك أرجوك ساعدني لأفهم
    Soruları sevmediğini biliyorum Indio ama neden bunu yapıyorsun? Open Subtitles أعرف أنك لا تحب الأسئلة لكن لماذا تقوم بذلك ؟ منذ متى تعرف أن مانكو قاتل مأجور ؟
    - O zaman neden bunu yapıyorsun? Open Subtitles اذن لم تقوم بذلك ؟
    Neden bunu yapıyorsun? Open Subtitles لماذا تقوم بذلك ؟
    Ama Bunu yapmak için uzun bir tek DNA iplikçişinize ihtiyaç var, ve bunu elde temek teknik olarak epey zor. TED ولكن لكي تقوم بذلك .. عليك ان تملك شريط طويل من الحمض النووي وهو أمرٌ بالغ الصعوبة
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Biliyorsun değil mi? Open Subtitles ليس عليك أن تقوم بذلك أن تعلم ذلك , أليس كذلك؟
    Bunu yapmana izin veremem Jake, bu senin hayalin. Open Subtitles لن أدعك تقوم بذلك .. جيك .. انه حلمك
    Sadece cinayet. Her canlı, şöyle veya böyle bunu yapıyor. Open Subtitles إنه مجرد قتل , كل مخلوقات الله تقوم بذلك
    Dedğimi yapacaksın ve bunu yaparken gülümseyeceksin Open Subtitles مايسون , أنت تفعل ما أقوله لك تماماً و تقوم بذلك و أنتَ تبتسم
    Bunu yapman için mantıklı bir neden yoktu. Open Subtitles لا يوجد سبب منطقي لك لكي تقوم بذلك
    Hep böyle yapıyorsun. Open Subtitles دائماً تقوم بذلك
    Sadece iki elim var, evlat. Sen yap! Open Subtitles أنا فقط لدي يدين إثنتين , عليك أنت أن تقوم بذلك
    Gel beni bir güzel öp, yoksa cihazı açayım o mu yapsın? Open Subtitles الان هل تريد تقبيلي جيداً ام تحتاج لجهاز لكي... تقوم بذلك ؟
    Arkadaşlığımız adına bunu yapmanı bekliyorum. Open Subtitles وأتوقع منك الآن أن تقوم بذلك بإسم صداقتنا
    Ameliyatı yapmalısın. Dediler ki yapmazsan... Open Subtitles عليك أن تقوم بذلك ..لقد قالوا أنهم لا يستطيعون
    Nasıl yapıyorsun bunu? Open Subtitles كيف تقوم بذلك ؟
    Bunu, eşinize eve geç geleceğinizi söylemek için aramazsanız, sizin için endişeleneceğini düşündüğünüzde yapıyorsunuz. TED تقوم بذلك مثلا عندما تتفطّن إلى كون شريكك سوف يكون قلقا إن لم تتصل بالمنزل لتعلم أنّك ستعود متأخرا.
    Bunu yapan başka parazitler de var-- taşıyıcılarını kısırlaştıran. TED هناك بعض الطفيليات التي تقوم بذلك..والتي تقوم بجدب مضيفها.
    onun bunu yapabilmesi için alarmın kapatılmış olması gerekir. Open Subtitles لابدّ و أنّ نظام الإنذار قد أُغلق من أجلها كيّ تقوم بذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus