"تقوية" - Traduction Arabe en Turc

• güçlendirmek
• güçlü
• güçlendirmeliyiz
• desteklemeliyiz
• güçlenmesine
• güçlendirmeye
• güçlendirerek
• güçlendirecektir

Video: Anlatan: Bütün bunlar Amerika'yı yeniden güçlendirmek hakkında.
فيديو: راوي: الأمر متعلق بإعادة تقوية أمريكا.

Güneydeki kuvvetleri güçlendirmek istiyor olmalısınız.
. الفرسان السود ، يحصلون على حصتهم هل تتمنى تقوية قواتنا في الجنوب ؟

Ya da şu yaprakları dikleştiren güçlü ilaçtan her mutfağa lazım.
او بعض الامور بالمطبخ للمساعدة على تقوية الاوراق

O halde, savunmayı güçlendirmeliyiz.
اذاّ, علينا تقوية الحجه.

CIP cihazını işe yaramaz hale getirmek için firewallı desteklemeliyiz.
علينا تقوية الجدار الناري للحماية لكي يكون جهاز معالج تداخل القنوات عديم الفائدة

Yeniden gelmemizdeki en yüce görevimiz Majestelerinin otoritesinin güçlenmesine hizmet etmekti.
. مهمتنا الأكبر هي خدمة جلالتك , و تقوية القوة الملكية

Uçan payandalar, tıpkı katedrallerdeki gibi, ağacın tepesini güçlendirmeye yarar. ve o bireyin daha uzun yaşamasını sağlarlar.
تساعد الدعامات الطائرة علي تقوية قمة الشجرة، كما تفعل في الكاتدرائيات. وتساعدها لتعيش لفترة أطول عبر الزمن.

Hipokamp anıları, muhtemelen orijinal duyusal deneyim sırasında uyarılan sinaptik bağlantıları güçlendirerek kodlar.
ثم يقوم الحُصين بتشفير الذكريات، عادةً من خلال تقوية الاتصالات المتشابكة المُصاحبة للتجربة الحسية الأصلية.

Bu, biz siyah insanları, Amerika'da güçlendirecektir.
. يساعد فى تقوية السود هنا فى أمريكا ، ليس فقط روحيا ً .. و لكن ذلك سيعطينا الحافز على

Potansiyelimi keşfetmek ve geliştirmek istiyordum bu da zihnimi ve bedenimi güçlendirmek demekti böylece yeteneklerimi, kendimi incitmeden kullanabilecektim.
أريــد إكتشــاف وتـطوير إمكانياتــي مما يعني يجب تقوية ذهنـي وجسـمي لأستطيع أستخدام قدراتي من دون إيذاء نفسي

Babalarla kızlar arasındaki bağı güçlendirmek için düzenlenen Hıristiyanlara özgü bir organizasyon işte.
حسناً، إنه حدث ديني يهدف إلى تقوية الرابط بين الآباء و بناتهم

Bu gladyatör eğlencelerinin amacı ekip uyumunu güçlendirmek.
المغزى من هذه المجالدة الإلهائيّة هو تقوية الترابط بين أفراد الوحدة.

Kızların da güçlü olduğuna inanıyorum ama bunu kendi yolunla bulmalısın tamam mı tatlım?
اسمعي، أنا أساند تقوية الفتيات، لكن سيتوجب عليك البحث عن قوتك في مكان آخر، اتفقنا يا عزيزتي؟

Maymun gibi ağır bir av ile uçmak, Dünya'daki en güçlü kartal olabilmeye yetecek kadar kas yapmayı gerektirir.
للطيران بفريسة بوزن القرد عليه تقوية عضلاته حتى يصبح العقاب الأقوى على وجه الأرض

Tek yapmamız gereken düşmanı geçecek kadar güçlü bir sinyal yollamak ve Asilerin burada mahsur kaldığımızı öğrenmelerini sağlamak.
علينا تقوية الإشارة حتى تذهب إليهم وندعم يعلمون أننا مُحاصرون هنا.

Bağlantıları güçlendirmeliyiz.
علينا تقوية روابطها

-Görev grubunu güçlendirmeliyiz.
-نحتاج تقوية لجنة العمل .

Tünelin tamamını tahtayla desteklemeliyiz, Roger. 100 metresini birden.
"يجب عليك تقوية النفق بالكامل "روجر الـ 335 قدم كلها

Bu da kolunun güçlenmesine yardımcı olacak.
الذي تحتاجه. وهذا سيساعدها على تقوية ذراعها.

Artı, kulunçlarını ve kürek kaslarını* güçlendirmeye çalışacağız böylece göğüs kaslarının üzerindeki yük azalacak.
زيادة على ذلك.نحن سوف نعمل على تقوية افخاخك العليا وماشبه ذلك ليستطيعو ان يدعمو الحمل الذي على ظهرك

Jessi'nin yardımıyla bağı güçlendirerek onunla iletişim kurmaya çalıştım.
لمحاولة الأتصال به مساعدة جيسي هي تقوية ممر التواصل

Bu, biz siyah insanları, Amerika'da güçlendirecektir.
. يساعد فى تقوية السود هنا فى أمريكا