İki hafta önce bir yasaklama emri çıkartmış. | Open Subtitles | رفع أمر تقييدي قبل اسبوعين. وهذا هو نفس الرجل. |
All-Star'ların ödeneğini kesmelerine karşın ihtar mahiyetinde bir geçici yasaklama emri çıkaracağız. | Open Subtitles | سوفَ نرسل ملف تقييدي مؤقت لإصدار أمر قضائي ضد تجميد ميزانية برنامج النجوم |
Bu yüzden her şeyden önce ona karşı yasaklama emri aldık. | Open Subtitles | لهذا السبب لدينا أمر تقييدي ضدها في المقام الأول. |
Sanırım karınızın size karşı çıkarttığı uzaklaştırma emri bu planınızı biraz sekteye uğratıyor. | Open Subtitles | أتصور أن أمر تقييدي قدمت زوجتك ضدك يعيق التي تخطط إلى حد ما. |
Herif uzaklaştırma emri olan bir sapıktı ve bir de kadın öldü. | Open Subtitles | وكان مطارد مع أمر تقييدي ، وتوفيت المرأة. |
Beni bağlamaya çalışabilirsin... ama başaramazsın. | Open Subtitles | أنظر لهذا يمكن أن تحاول تقييدي لكن القيد لن ينعقد |
Tabii ilişkimizde inişlerle çıkışlar arada sırada da yasaklama emirleri olmadı değil. | Open Subtitles | بالطبع علاقتنا كانت تشهد صعود وهبوط وأمر تقييدي في بعض الأحيان |
Tabii ilişkimizde inişlerle çıkışlar arada sırada da yasaklama emirleri olmadı değil. | Open Subtitles | بالطبع علاقتنا كانت تشهد صعود وهبوط وأمر تقييدي في بعض الأحيان |
Bu sana damar sertliğinden ve yasaklama emrinden başka bir şey kazandırmaz. | Open Subtitles | هذا لن يجلب لكَ سوى تصلب الشرايين وأمر تقييدي |
Bu yüzden yasaklama emri alamadı ve bu yüzden kaçıyor. | Open Subtitles | 57,398 وهذا هو السبب انها لا تستطيع الحصول على أمر تقييدي وهذا السبب في هروبها |
Aile mahkemesinin kararına göre yasaklama kararı verilmiş. | Open Subtitles | نص دعوى محكمة الأسرة يشير إلى أمر تقييدي |
Öncelikle, geçici yasaklama emrini .biraz daha uzatmak için hazırlandığımız hakkında sizi bilgilendirmeliyim. | Open Subtitles | علي ان اخبرك اننا مستعدون لنتقدم بأمر تقييدي مؤقت |
Aradı, eve geldi. uzaklaştırma emri çıkarmak zorunda kaldık! | Open Subtitles | إتّصل بها، وجاء إلى الشقة كان علينا الحصول على أمر تقييدي |
Bu yüzden, yargıcın ona karşı uzaklaştırma emrini daha uzun yapması için bir tavsiye ekledim. | Open Subtitles | لذا أنا اقترح أنّ القاضي سيصدر أمر تقييدي ضدّها |
Bana karşı uzaklaştırma emri alan vardı ya hani. | Open Subtitles | التي كان لديها أمر تقييدي لي بأن أبتعد عنها؟ |
O zaman uzaklaştırma emri al, ya da kendine bir kalkan edin. | Open Subtitles | أذا أذهب لتحصل لها علي أمر تقييدي |
Rapor verdim ve uzaklaştırma emri çıkardım. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ البلاغ وحصلت علي أمر تقييدي |
Beni bağlamaya çalışabilirsin ama başaramazsın. | Open Subtitles | يمكن أن تحاول تقييدي لكن القيد لن ينعقد |
Belki de beni bağlamalısın. | Open Subtitles | ربما عليك تقييدي |
Benim söylediğim de bu! Neden kelepçelendim...? | Open Subtitles | - هذا ما أقوله، لما تم تقييدي هكذا؟ |
Yok yere kelepçeleyemezsin, adamım. | Open Subtitles | لا يمكنك تقييدي يارجل |
Adalet Bakanlığı'nın Lucca Quinn'i serbest bırakması için geçici sınırlama emri. | Open Subtitles | امر تقييدي مؤقت يجبر وزارة العدل على اطلاق سراح لوكا كوين |
Lisedeki kız arkadaşın, mahkemeden yaklaşmama emri çıkarttırmış. | Open Subtitles | حبيبة لك فى الكلية حصلت على أمر تقييدي ضدك |
Arka koltuğa falan zincirleyebilirsin. | Open Subtitles | تقييدي للمقعد الخلفي بالسلاسل أو قبيل هذا؟ |