Bu yerleşimin taktiksel anlamda hiçbir mantığı yok. | Open Subtitles | ومع ذلك، هذه الوضعيّة ليس لها منطقيّة تكتيكيّة تماماً. |
Siz geç kalınca ben de taktiksel saldırı planı hazırladım. | Open Subtitles | لقد أعددتُ خطة هجوم تكتيكيّة في حين أنّك تأخرت. |
Ufak taktiksel bir birimi eğitmek için 2 yılımızı verdik:.. | Open Subtitles | قضينا تدريب لمدّة سنتان وحدة تكتيكيّة صغيرة . |
Ve sanırım taktik avantaj kazanmanın bir yolunu da bulduk. | Open Subtitles | وفي اعتقادي أننا عثرنا على طريقةٍ لإحراز أفضليّة تكتيكيّة. |
Otuz dakika içinde taktik değerlendirme istiyorum. | Open Subtitles | أريدكُم إستيعاب إستراتيجيّة تكتيكيّة خِلال ثلاثين دقيقة |
Ama bize taktiksel bir avantaj lazım. | Open Subtitles | لكننا بحاجة إلى أفضليّة تكتيكيّة. |
taktiksel avantajın yok şu anda. | Open Subtitles | لست تتمتّع بأفضليّة تكتيكيّة عندك. |
Arleigh Burke sınıfı bir destroyerde taktiksel Aksiyon Subayı. | Open Subtitles | إنّه ضابط عمليّات تكتيكيّة على مُدمّرة من فئة (آرلي بورك). |
Arleigh Burke Yok Edicisinde taktiksel saldırı subayı. | Open Subtitles | إنّه ضابط عمليّات تكتيكيّة على مُدمّرة من فئة (آرلي بورك). |
Peterson hepsine bir kılıf uydurdu, yanlış bilgi, taktiksel hatalar. | Open Subtitles | قام (بيترسون) بتفسيرهم... معلومات سيئة، وأخطاء تكتيكيّة. |
Bir taktik harekatın başındaydı. | Open Subtitles | كان يقود عمليّة تكتيكيّة. |