- Ve ondan nefret ediyordun. | Open Subtitles | على وجه التحديد وكيف تكرهيها لذلك |
ondan nefret ediyor gibisin. | Open Subtitles | ريجينا , يبدو أنك تكرهيها |
İyi, ondan nefret ediyo olmalısın. | Open Subtitles | يالهي , لابد انك تكرهيها |
Sen geleceği olmayan, nefret ettiğin berbat bir işte çalışırken tüm başarılı arkadaşlarımızı sıraladıysam, çok kötü olmuştur. | Open Subtitles | سيكون هذا بشعاً لو ذكرت كل اصدقائنا الناجحين و كنتي عالقة في وظيفة مريعة بلا طموح و تكرهيها |
Gerçek kahve tadı olan ama senin nefret ettiğin o kahveden aldım. | Open Subtitles | عُدت للمنزل مع بعض من تلك القهوة التي تكرهيها في الواقع طعمُها مثل القهوة. |
- Anne, lütfen. Bak, ondan nefret ettiğini biliyorum ama onu seviyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم إنكِ تكرهيها , لكنني أحبها , |
ondan nefret ettiğin zaman bile onu seveceksin. | Open Subtitles | وحتى عندما تكرهيها, ستحبيها |
nefret ettiğin için bir yıldır, bu takımı giymiyordum. | Open Subtitles | لم البس تلك البدلة من سنة لانك تكرهيها |
Asıl nefret ettiğin kişiyle. | Open Subtitles | المرأة التي تكرهيها حقًّا. |