"تكشف" - Traduction Arabe en Turc

    • ifşa
        
    • gösteriyor
        
    • ele
        
    • belli
        
    • açıklama
        
    • ortaya çıkarıyor
        
    • gösterecek
        
    • açığa çıkarmak
        
    • ortaya çıkaracak
        
    • gösterir
        
    • açığa çıkarıyor
        
    • ortaya çıkarmak
        
    • açığa çıkaran
        
    • ortaya çıkardı
        
    • ortaya çıkarır
        
    Bildiğinden daha fazlasını ifşa ediyor dergideki bakışıyla. TED فكم تستطيع ان تكشف بوهج حبرها اكثر مما تعرف
    Yani, yanlış bir bağlılık sebebiyle, Maria Gambrelli eski sevgilisinin adını ifşa etmez. Open Subtitles فبسبب الولاء الخاطىء .. ماريا .لن تكشف عن إسم حبيبها السابق
    Ama resmi sonuçlar, bu rakamın yüzde 5 olduğunu gösteriyor. TED الآن، الأرقام الرسمية تكشف أن هذا الرقم هو حوالي خمسة.
    İstihbaratın içindeki belirgin boşluklar her zaman bunu ele verir. Open Subtitles الثغرات المختلفة اللافتة للنظر في المعلومات دائما تكشف على ذلك.
    Yazma yeteneği kendini bu şekilde belli ediyor karanlık tarafta. TED هكذا موهبة الكتابة تكشف نفسها على الجهة المظلمة.
    Katılımcı doktorlar, umumi websitelerinde gönüllü olarak açıklama yazıyor. Sadece hangi tıp fakültesine gittiğini ve uzmanlık alanını değil, ilgi ve uyuşmazlıklarını da anlatıyorlar. TED تكشف الأطباء المشاركين تطوعًا في مواقع الإنترنت العامة ليست فقط معلومات عن أين درسنا الطب وما هو تخصصنا الطبي، بل أيضًا عن تضارب مصالحنا.
    Ortalamadaki bu tür dengesizlik hükümetler ve işletmeler için çok mühim bir zorluğu ortaya çıkarıyor. TED إن هذه الأرقام التفصيلية تكشف عن التحدي الحاسم الكامن للحكومات وللشركات.
    Her birimiz yetişkin olduğumuzda, büyük ruh bize yaşamlarımızda yol gösterecek totemimizi gösterir. Open Subtitles عندما يبلغ كل منا سن الرشد الأرواح العظيمة تكشف الينا طوطم الذى يساعد على توجيهنا خلال حياتنا
    Normal bir ailede gizli arzular mı açığa çıkarmak istiyorsun? Open Subtitles تريد أن تكشف عن رغبات كامنة في عائلة طبيعية؟
    Kızın evine girecek, tuvaleti deşecek, idrarı alacak, test yapacak, yalanı ortaya çıkaracak birini tutmanız gerek. Open Subtitles أحصل على شخص ليقتحن منزلها يجهز المرحاض يحصل على البراز و يختبره و تكشف الكذبه
    Sadece burada bilgi almak için bulunuyoruz... bu yüzden kendini ifşa etme. Open Subtitles نحن هنا لمجرد الحصول على المعلومات ... لذا ، لا تكشف هويتك
    Sende cesaret namına algıladığım şey, aptallığını ifşa ediyor. Open Subtitles ما أنظر إليه فيك من شجاعة تكشف عن نفسها كحماقة
    Önceliğin, kendini ifşa etmeden köstebeği belirlemek. Open Subtitles عمل جميل، تشاك أولويتك الآن أن تعرف هوية الخائن و لكن لا تكشف هويتك
    Aşağıdaki resim vücut hareket etmeyi durdurduğunda ve hayvan robotik bir araç ya da sayısal bir avatarı kontrol ettiğinde ne olduğunu gösteriyor. TED الصورة في الأسفل تكشف ما يحدث عندما توقّف الجسم عن الحركة و يبدأ الحيوان في التحكّم بأداة روبوتية أو آفاتار رقميّ.
    Çünkü bu risk, birinin kalbinin gücünü gösteriyor. TED لأن تلك المخاطرة تكشف مدى قوة قلب الفرد منا.
    Günümüz teknolojisi bizi ele veren sinyalleri görmeyi gerçekten çok kolaylaştırmaya başladı. TED والتقنية التي نمتلكها اليوم تجعل من هذا الأمر سهلا جدا أن نرى الإشارات ونفهم العلامات التي تكشف أمرنا.
    Sonra da onun ölmesine izin verdin çünkü o ucubeyi ele vermedin. Yalan mı? Open Subtitles ثم تركته يموت لأنّك لم تريد أن تكشف هوية ذلك الغريب، أليس ذلك صحيحاً ؟
    Bir daha yerimizi belli edersen, sessizce kanını emip seni burada bırakacağım. Open Subtitles اذا تسببت فى أن تكشف موقعنا ثانية فسأجرحك بمنتهى البرود و أتركك تنزف هنا
    Ve burada kamuya açıklama bildirisinde prizma işlemcisinin patentini almış çalışma prensibini açıklayamamış. Open Subtitles وهنا في المعلومات التي تكشف بياناته التي وقع عليها عندما سجل براءة اختراع لمعالج موشور فشل في اكتشاف فن سابق 240 00:
    Kepler'in verileri gezegenlerin boyutunun yanında, onların kendi ana yıldızlarına olan uzaklığını da ortaya çıkarıyor. TED تكشف بيانات كبلر أحجام الكواكب وكذلك بُعدها عن النجم الأم لكل منها.
    Spektral çizgiler uzaktaki nesnelerin yalnızca içeriklerini değil bu nesnelerin bize uzaklaşıp yakınlaşma hareketlerini de gösterir. Open Subtitles لم تكشف خطوط الطيف مكونات الأجسام البعيدة فقط و لكن حركتها أيضاً في إتجاهنا أو مبتعدة عنا
    Yağ ve sprey boyaların içgüdüsel darbeleri, dişler açığa çıkarıyor. TED مع خطوط مائلة عميقة من الزيت والطلاء تكشف الأسنان.
    Onlar fazla güçlenmeden önce rakiplerini ortaya çıkarmak en iyisidir. Open Subtitles حسناً، مِن الأفضل أن تكشف مُنافسك قبل أن يُصبح قوياً للغاية.
    Tıpkı tüm Hydra ajanlarının kimliğimi açığa çıkaran e-postayı alması gibi mi? Open Subtitles -يستقبلون رسالة إلكترونية تكشف عن غطائي؟
    Wetherhill'in bilgisayarları ürkütücü bir gezegen oluşumu dönemini ortaya çıkardı. Open Subtitles حاسبات "ويزريل" لم تكشف عن فترة مرعبة فى تكوين كوكب
    Saniyeler içinde ses atmosferi birçok yönden, ölçülebilir bilgiden kültürel esinlenmeye kadar çok fazla bilgi ortaya çıkarır. TED في خلال ثوانٍ، أصوات الطبيعة تكشف معلومات أكثر من عدة نواحٍ، من بيانات قياسية إلى ايحاءات ثقافية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus