Eğer ona yalan söyleseydin bunu bilirdi, senin de endişelendiğin gibi, bu bir yalan değildi. | Open Subtitles | كنا نعرف أنها قادرة على كشف إذا كنت تكذبين عليها, لذلك ، فبقدر ما كنت قلقة فلم تكن كذبة, |
Aslında tam olarak bir yalan değildi. Iroh, ustalarla görüşen son kişiydi. Onun buna değeceğini düşündüler ve ona da bazı sırlar verdiler. | Open Subtitles | في الحقيقة لم تكن كذبة كاملة, أيرو كان آخر من واجه الأسياد و قد اعتبروه جديراً و أعطوه السر أيضاً |
Bilgin olsun diye söylüyorum, yalan değildi. | Open Subtitles | فقط ليكن في معلوماتك هذه لم تكن كذبة |
- Suratıma yalan söylemen gerekmezdi. - İlk başta yalan değildi. | Open Subtitles | ما كنتِ في حاجة للكذب عليّ بلا خجل - لم تكن كذبة في حينها - |
yalan değildi. Yüzde 100 onun varsayımıydı. | Open Subtitles | لم تكن كذبة كان 100% افتراضها هي |
yalan değildi. | Open Subtitles | حسناً, لم تكن كذبة |
Bu bir yalan değildi. | Open Subtitles | هذه لم تكن كذبة |
Büyük bir yalan değildi. | Open Subtitles | . إنه لم تكن كذبة كذبة |
yalan değildi aslında. | Open Subtitles | لم تكن كذبة حقّا. |
Teknik olarak bir yalan değildi yahu. | Open Subtitles | انها لم تكن كذبة , تقنياً |
Söylediğim zaman yalan değildi. | Open Subtitles | لم تكن كذبة عندما قلت ذلك |
- Siobhan, ne düşünürsen düşün aramızdakiler yalan değildi. | Open Subtitles | -شيبون) مهما كنتِ تعتقدين) فعلاقتنا لم تكن كذبة. |
Çünkü belki de bir tek onlar yalan değildi. | Open Subtitles | حسنا ربما تلك فقط لم تكن كذبة |
O bir yalan değildi. | Open Subtitles | -المُستبد ؟ هذهِ لم تكن كذبة . |
yalan değildi ki. Tekrar zengin-- | Open Subtitles | --لم تكن كذبة لأني كنت أعتزم |
- yalan değildi. | Open Subtitles | لم تكن كذبة - حسنًا - |
O yalan değildi. | Open Subtitles | لم تكن كذبة |
yalan değildi. | Open Subtitles | لم تكن كذبة |
yalan değildi. | Open Subtitles | لم تكن كذبة |