Büyük araba konforu gibi. Ve öyle alelade bir öpücük değildi. | Open Subtitles | اتحدث عن سيارة كبيرة مريحة وهي لم تكن مجرد قبلة بسيطة |
Şimdi unutmayın... Medellin Karteli sadece büyük bir çete değildi. | Open Subtitles | يجب معرفة أن جماعة ميدلين لم تكن مجرد عصابة كبيرة |
Öyle sıradan bir yenilgi değildi. Tam bir felaketti. | Open Subtitles | لم تكن مجرد هزيمه عاديه لـقـد كـانـت كـارثـه مروعـه |
Yani belki senin de neredeyse iç organlarının dökülmesi kaza ile değildi. | Open Subtitles | أعني أن الحادثة التي وقعت لكِ بأن أحشائكِ قد كانت تنزع لم تكن مجرد مصادفة |
O gün sana sarılmam öylesine bir hareket değildi. | Open Subtitles | تلك المره التى ضميتكِ الى فيها لم تكن مجرد لحظة تهور |
Hareketli bir deneyimdi, ...çadırdan çıktığında anladı ki, içine oturan şamanın sözleri değildi. | Open Subtitles | لقد كانت تجربة تأجج المشاعر ولكن بعد مغادرة الخيمة لم تكن مجرد كلمات الكاهن التي أثرت بها |
Onlar sadece bir hurda yığını değildi Johann onlar içinde Boğucu Duman nefes yavruları vardı. | Open Subtitles | حسناً, هذه لم تكن مجرد كومة من الخردة المعدنية يا يوهان لقد كانت خلية لــ نافثي الدخان مع يرقات حديثة الولادة بداخلها |
Bu sadece bir cinayet değildi. Bu... bu bir sanat eseri soygunuydu. | Open Subtitles | لم تكن مجرد جريمة قتل هذه سرقة أعمال فنية |
Bu mucize, ölmüş Nasıralı'yı sahtekarca yüceltmek için aktörlerin rol yaptığı bir tiyatrodan başka bir şey değildi. | Open Subtitles | هذه معجزة لم تكن مجرد اكثر من مسرحية مع ممثلين يقومون بأدوارهم |
- Sadece doktorun değildi, değil mi? | Open Subtitles | و قنينة فودكا من البار الصغير لم تكن مجرد دكتورة فحسب، أليس كذلك؟ |
Bu sadece ormandan gelen tuhaf bir uğultu ya da tavana saplanan bıçaklar gibi değildi. | Open Subtitles | لم تكن مجرد أصوات غريبة في الغابة او سكاكين في السقف |
Başta korkuyordum ama sonunda açıldığım için kendimle gurur duydum çünkü bu sadece bir fikir meselesi değildi. | Open Subtitles | بالبداية، كنت مرعوبة ولكن بنهاية الأمر، كنت فخورة أنني خرجت للعالم بطبيعتي لأنه لم تكن مجرد كلمة |
Bu yanlış atış sadece bir isabetten ibaret değildi ayrıca her şeyi de değiştirmişti. | Open Subtitles | هذه الطلقة الخطأ لم تكن مجرد هدف هذا غيّر كل شيء |
İmam için ise sadece bir resim değildi, ondan daha fazlasıydı. | TED | بالنسبة للإمام ،لم تكن مجرد رسومات ; بل كانت بالفعل أعمق من ذلك . |
Fakat, oğlumun ölümü sadece bir intihar değildi. | TED | لكن وفاة ابني لم تكن مجرد انتحار. |
Kağıt kesiği değildi, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن مجرد ورقة, هل الامر كذلك؟ |
Normal bir araştırma gezisi değildi. Bana bunları yaptı. | Open Subtitles | لم تكن مجرد بعثة أخرى لقد فعلت هذا |
Geçiştirmek için değildi. | Open Subtitles | إنها لم تكن مجرد هذا الشيء العابر. |
O sıradan bir yarış atı değildi. | Open Subtitles | إفهمي ذلك لم تكن مجرد فرسة سباقات |
Bunlar sadece saldırı değildi. Deney yapıyor. | Open Subtitles | لم تكن مجرد هجمات لقد كانوا تجارب |