Sen burada değildin ve nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لم تكن هنا لذلك لا تعرف كيف كان الوضع |
20 dakika önce burada değildin. Gelip merdivenlerden sana seslendim. | Open Subtitles | لم تكن هنا منذ 20 دقيقة لقد جئت وناديت من على السلالم |
İnsanlar Aziz Crispin Günü bizimle beraber savaşırken, onlar burada değildi. | Open Subtitles | في حين أنها لم تكن هنا أي حياة حارب معنا في يوم عيد القديس كريسبين ل. |
burada değil, ve ne zaman döneceğinide bilmiyorum. | Open Subtitles | أقول لكما أنها ليست هنا و لم تكن هنا و لا أعلم متى ستعود |
Asıl rahatsızlıklar başladığında burada değildin. | Open Subtitles | لم تكن هنا عندما بدأت الاضطرابات الحقيقيّة |
Nüfusumuzun çeyreğini açlıktan kaybettiğimiz son kuraklıkta ya da beş yıl önceki selin nüfusun üçte birini götürdüğünde sen burada değildin! | Open Subtitles | لم تكن هنا في المجاعة الاخيرة عندما خسرنا ربع السكان في المجاعة أو قبل خمس سنوات عندما جرف الفيضان الثاث |
Sen burada değildin ben de senin yerine ödedim. | Open Subtitles | لم تكن هنا لتدفع لذا قمت بالدفع لأنك صديقي |
Sen burada değildin. Adın gazetede veya polis raporlarına çıkmayacak. | Open Subtitles | أنت لم تكن هنا أبداً، لن يظهر اسمك في أي صحف أو في تقرير الشرطة |
Otuz yıl önce görüyordun. Çocukken burada değildin. | Open Subtitles | قبل 30 عاما، لم تكن مكفوفا، لم تكن هنا عندما كنت طفلا |
Komünistler mollalarımızı vururken ve camilerimize işerken burada değildin. | Open Subtitles | لم تكن هنا عندما أطلق الشيوعيين النار على مشايخنا وتبولوا في مساجدنا |
Hala kullanıyorlar. Cumartesi gecesi buradaydım ve araç burada değildi. | Open Subtitles | ما زالوا يستخدمون هذه الشاحنة مررت من هنا ليلة السبت ولم تكن هنا |
Çocuklar etkilenmeden önce o alan burada değildi. | Open Subtitles | كلا، لا يمكنها ذلك مجموعة الأبراج لم تكن هنا قبل أن يصاب الأولاد |
Okuldan geldiğinde burada değildi, bu yüzden de oğlum beni aradı. | Open Subtitles | لم تكن هنا عندما وصل إلى البيت، من المدرسة، لذا اتصل بيّ |
Selam, geçen gece Joelle adında biriyle birlikte burada değil miydin? | Open Subtitles | أنت، ألم تكن هنا ليلة أمس مَع فتاة اسمها جويل؟ |
Döndüğümde burada olmazsa gittiği yeri bulana kadar bütün arkadaşlarını, bütün tanıdıklarımızı arayacağız. | Open Subtitles | و اذا لم تكن هنا عند عودتى سوف نتصل بكل اصدقائها كل شخص نعرفه ، حتى نعرف اين ذهبت حسناً |
Eğer şimdi burada olmasaydın, şey, herhalde ben de olmazdım. | Open Subtitles | ,إذا لم تكن هنا الآن أظنني لن أكون هنا أيضاً |
burada değilse yapamaz. | Open Subtitles | ليس إن لم تكن هنا |
Sen hâlâ yastasın ve hafta sonları burada değilsin değil mi? | Open Subtitles | لا زلتَ في مرحلة الحزن ولم تكن هنا عطلة الأسبوع هذه بكل الأحوال، صحيح؟ |
Efendim, siz Washington'daydınız benim gibi burada değildiniz. | Open Subtitles | أنت كنت في واشنطن يا سيدي, لم تكن هنا مثلي |
Yapabilseydin şu anda burada olmazdın. | Open Subtitles | حسناً، إذا كنت أستطعت القيام بذلك، لن تكن هنا الآن. |
Şimdi bir duş alacağım Haziran'a kadar ve başından beri burada olmadığın gibi çıktığımda da burada olmayacaksın. | Open Subtitles | حتى يونيو وبما أنك لم تكن هنا منذ البدايه لن تكن هنا عندما أخرج |
Tüm bu gösteri için özür dilerim ama aslında Anna hiç burada olmadı, tatlım. | Open Subtitles | آسفة بشأن هذا المشهد لكنّها لمْ تكن هنا فعلاً يا عزيزتي |
Bu ağaç daha önce Burda değildi. | Open Subtitles | لم تكن هنا من قبل |
Annenin dün burada olmamış olması mümkün mü? | Open Subtitles | أمن الممكن أن والدتك لم تكن هنا يوم أمس؟ |
Babam bana her zaman "Eğer kazanmak için burada değilsen buradan defol." derdi. | Open Subtitles | والدي كان يقول دائما إذا لم تكن هنا لتفوز, اخرج بحق الجحيم من الكويت |
Eğer o burada olmasaydı içeri girmeye cesaret edebilir miydiniz? | Open Subtitles | إذا لم تكن هنا ، هل كنت لتدخل ؟ |