- Yani tetik çekilirken yalnız değildi. | Open Subtitles | بمعنى إنها لم تكن وحدها عندما قتلت نفسها |
Diyordum ki, anlatması biraz zor... Kızımız yalnız değildi. | Open Subtitles | كنت أقول, من الصعب الشرح ولكن ابنتنا لم تكن وحدها |
Sığınakta yalnız değildi. | Open Subtitles | لم تكن وحدها في عرينها تحت الثلوج |
Yüzbaşı Seabrook dün gece Azeon'da yalnız değilmiş patron. | Open Subtitles | الملازمة (سيبروك) لم تكن وحدها في "آيزيون" ليلة أمس أيها الرئيس |
Görünüşe göre kurbanımız yalnız değilmiş. | Open Subtitles | ويظهر بأن ضحيتنا لم تكن وحدها |
yalnız değildi. | Open Subtitles | لم تكن وحدها |
- yalnız değildi o. | Open Subtitles | -لم تكن وحدها |