"تكُونَ" - Traduction Arabe en Turc

    • olmak
        
    • olabilir
        
    • olmalı
        
    Çocukluğumda her bacaksız zıpkıncı veya kılıçbalığı avcısı olmak isterdi. Open Subtitles عندما كُنْتُ ولد، كُلّ نافورة أردتْها لِكي تكُونَ هاربون أَو سمكة ابو سيف
    Çaylakken, iyi bir polis olmak için gereken herşeyi öğretirler. Open Subtitles عندما تكون مجنّد جديد يُعلّمونَك كُلّ شيء عن كيف تكُونَ شرطياً
    Bu gece. Rudy, bu gece benimle birlikte olmak zorundasın. Open Subtitles اللّيلة رودي، يَجِبُ أَنْ تكُونَ اللّيلة
    Bu, hayatımızın en muhteşem gecesi olabilir... ama siz en kötü geceniz olmasına izin veriyorsunuz. Open Subtitles من الممكن أَنْ تكُونَ هذه الليلَة هي الأعظمَ في حياتِنا لَكنَّكم ستجعلوها تكُونُ الأسوأ
    Bu gece büyük gece olabilir, anlıyorsun ya? Open Subtitles أعني أن اللّيلة يُمكنُ أَنْ تكُونَ هى الليلَة الكبيرَة كما تَعْرفُ؟
    Bir yerde ne kadar önce çarptıklarıyla ilgili bir gösterge olmalı. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تكُونَ هناك إشارةً بالتقريب على مُنذُ مَتَى هم تَحطّموا
    Yani hafıza ihtiyacı çok fazla olmalı. Open Subtitles لذا الذاكرةَ المطلوبه يَجِبُ أَنْ تكُونَ هائلَه
    Sence kızın okulda olmak yerine neden metrodaydı? Open Subtitles لماذا تَعتقدُ إبنتك كانت على الليف بدلاً من أنْ تكُونَ في المدرسةِ؟
    Boğulmadım ama bütün kasabanın gözleri önünde sürekli sorumluluk sahibi olmak zor. Open Subtitles مم، لَيسَ خنق لَكنَّه مثل مسؤولية ثابتة أنْ تكُونَ شخص ياخذه سكان البلدة كمثال يحتذى به
    Çok meşguldüm ama hadi ama, benim evli olmak o kadar da zor değildi. Open Subtitles أنا كُنْتُ غَارِقُة، لكن، هيا، انه لم يكن صعبا جداً أنْ تكُونَ متزوّج مِني
    Amerikan vatandaşları için burada olmak bu işin önceliklerinden birisidir. Open Subtitles أنْ تكُونَ هنا مع الشعب الأمريكي يعتبر أحد الإمتيازاتِ لهذا العمل
    Bu bir sonraki tost ekmeği olmak gibi birşey. Open Subtitles أنه مثل أنْ تكُونَ بجانب رغيف خبز جديد.
    Marshall, New York City'de sap bir erkek olmak sanki... Open Subtitles مارشال، أنْ تكُونَ رجل وحيد في مدينة نيويورك مثل...
    Evet, bir şekerci dükkanında olmak gibidir. Open Subtitles نعم، هو مثل أنْ تكُونَ في محل حلوى
    Riskli olabilir, fakat yardımına ihtiyacım olacak. Open Subtitles قد تكُونَ مجازفة خطيرَة، لكن سَأَحتاجُ إلى مساعدتَكَ.
    Bu gece soğuk olabilir. Open Subtitles يُمكنُ أَنْ تكُونَ باردَة اللّيلة. إعملْ أين؟
    Biraz gösterişli bir şey olabilir mi? Open Subtitles اذا يُمكنُ أَنْ تكُونَ مبهرجة إلى حدٍّ ما؟
    Yiyecek bol ama yiyeceğe ulaşmak bir parça rahatsız olabilir. Open Subtitles هناك الكثير للأَكْل لكن كيفية الوصول إليه يُمكنُ أَنْ تكُونَ مُزعجة إلى حدٍّ ما.
    Bir tür anlaşılmazlık ya da hata olmalı. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تكُونَ سوء فهم، او خطأ.
    Korsanlar adası yakında olmalı. Haritaya bakın. Open Subtitles جزيرة "كتثروت" لا يُمكنُ أَنْ تكُونَ بعيدَة إنظرْ إلى الخريطة
    - Kötü bir rastlantı olmalı. Open Subtitles اللعنة من المُمكنُ أَنْ تكُونَ صدفة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus