Diğer tarafta Yaşlı Adam'ın iki öğrencisi bitkiyi koruyordu. | TED | على الجانب الآخر، يقف اثنان من تلامذة العجوز يحرسان العشب. |
Bir grup başıboş lise öğrencisi parti yapıyor. | Open Subtitles | الاحتفال مع مجموعة من تلامذة الثانوية بدون أي رقابة |
1995 yılında Wil Wheaton'a o kadar hayrandım ki, kendisiyle tanışmak ve sakızdan çıkan Wesley Crusher karakterini imzalatmak için, yıldız filosu öğrencisi üniformamı giyip Jackson-Mississippi'deki bir bilim kurgu konferansına katılayım diye 10 saat otobüs yolculuğu yapmıştım. | Open Subtitles | لدرجة أني عام 1995 سافرت مسافة عشر ساعات بالحافلة لحضور مؤتمر خيال علمي في منطقة جاكسون في ميسيسيبي مرتديا زي تلامذة أكادمية النجوم |
Bu konudaki gerçeğe, Tanrı karar versin. - Alman dostum, iyi bir hukuk öğrencisidir. | Open Subtitles | صديقى الألمانى هو أحد تلامذة القانون |
- Alman dostum, iyi bir hukuk öğrencisidir. | Open Subtitles | صديقى الألمانى هو أحد تلامذة القانون |
Resim öğrencisi Picasso'yu tanımaz mı? | Open Subtitles | هل يعرف تلامذة الرسم "بيكاسو"؟ |