Bu yüzden tasarımcılar fotoğraf çekmek veya odağı ya da açıklığı değiştirmek gibi diğer şeylerle ilgilenirken parametreleri değiştirmenizi sağlayan arayüzler yaratmakta çok usta hâle geldiler. | TED | وهكذا أصبح المصممون بارعين جداً في صنع الواجهات التي تسمح لك بالتلاعب بالعوامل المتغيرة بينما تهتمُ بأشياء أخرى، مثل أن تلتقط صورة وتغير البؤرة أو الفتحة. |
Paperboi Ekibi'ne özel bir fotoğraf çekmek ister misin? | Open Subtitles | ألا تريد أن تلتقط صورة حصرّية لفريق (بايبر بوي)؟ |
Ve fotoğraf makinesiyle bir fotoğraf çektiğinizde, süreç deklanşöre bastığınızda biter. | TED | وحين تلتقط صورة بالكاميرا تنتهي العملية بضغط الزر |
Akıllı telefon ya da kameranızla bir fotoğraf çektiğinizde, görüntüyle birlikte kaydedilen bir sürü ek bilgi var. | TED | عندما تلتقط صورة بهاتفك الذكي أو كاميرتك الرقميّة، هناك الكثير من المعلومات الإضافيّة مخزنة في تلك الصورة. |
Bir çocuğun gözlerini düşünecek olursanız sanki bir çift biyolojik kameraymış gibi, yaklaşık her 200 milisaniyede bir fotoğraf çekerler, göz hareketinden oluşmuş ortalama bir zaman dilimi. | TED | إذا أخذت في الاعتبار عيني طفل كزوج من الكاميرات الحيوية فإنها تلتقط صورة واحدة كل 200 ميللي ثانية تقريبًا وهو متوسط الوقت الذي تستغرقه حركة العين |
"Vogue Paris" Kasım sayısı için gelinliğin içinde bir fotoğraf isteyecektir. | Open Subtitles | (تود مجلة (فوق باريس أن تلتقط صورة لكِ في عدد نوفمبر وأنتِ ترتدين فستان الزفاف |
Neden bir fotoğraf çekmiyorsun, Morgan? | Open Subtitles | لمَ لا تلتقط صورة يا (مورغان)؟ |
Marlene bize bir fotoğraf çeksin. | Open Subtitles | دعوا (مارلين) تلتقط صورة واحدة |