Biriyle tanıştığın zamanki o kaçınılmaz güne veya üniversiteye gitmeye ve hayatımın normal gidişatına bakmaya hazır olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعتقد أني مستعدة ليوم لا مفر منه عندما تلتقين آخري او ارحل للكلية او الامر يأخذ دورته وينتهي |
Edison Davis'le yine görüştüğünü duydum. | Open Subtitles | سمعت... أنك تلتقين إيديسون دايفيس مجدداً. |
Ve rüzgâr esmeye başladığı zaman benimki gibi bir ruha sahip birisiyle tanışacaksın. | Open Subtitles | و عندما تسعميني اهمس لك في الريح سوف تلتقين بشخص ما له نفس روحنا |
Buradaki uçakta NATO üniformalı bir ajanla buluşacaksın. | Open Subtitles | سوف تلتقين بوكيل حلف شمال الأطلسي هنّا... |
Bir de diğer insanlar vardır, onlarla tanışırsın ve düşünürsün, | Open Subtitles | ثم هنالك أشخاص آخرين تلتقين بهم و تفكرين |
İlk tanıştığında çok çekici olabiliyor. Ne mal olduğunu bir süre sonra anlıyorsun. | Open Subtitles | قد يبدو ساحراً عندما تلتقين به أول مرة ويستغرقك الأمر فترة كي تدركي بأنه محتال |
Bazen bir erkele tanışır ve tam bir domuz olduğunu düşünürsün, ama sonra aslında iyi bir çocuk olduğunu fark edersin. | Open Subtitles | أحياناً تلتقين رجلاً تحسبينه خنزيراً ولكن تدركين لاحقاً أنه حسن البنية. |
- O binada kiminle görüşüyordun? | Open Subtitles | حسنا ، من كنت تلتقين في ذاك المبنى |
Biriyle tanışıyorsun, bir öğle yemeği, derken akşam yemeğine. | Open Subtitles | تلتقين شخصاً، تتناولان الغداء معاً ثم تقرران الإنتقال إلى العشاء |
Ancak muhtemelen sen tanıştığın herkes tarafından götünün yalanmasına alışkınsın. | Open Subtitles | ولكن لعلك اعتدت أن يتملقك كل من تلتقين بهم. |
Tabii bay doğruyla tanıştığın zaman | Open Subtitles | عندما تلتقين بذلك الشخص المعين |
Hoş biriyle tanıştığın zaman fikrini değiştirirsin. | Open Subtitles | ستغيرين رأيك عندما تلتقين شخص لطيف |
Şimdiyse bir düşmanla görüştüğünü öğrendik. | Open Subtitles | والان اكتشفنا انك تلتقين مع العدو ؟ |
Senin kimseyle görüştüğünü bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنكي تلتقين أحداً. |
Kiminle görüştüğünü bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم بمن تلتقين |
Bak, neden kaygılandığını anlayabiliyorum ama, ııı, karısıyla tanışacaksın değil mi? | Open Subtitles | اسمعي, انا اعلم لماذا أنت حريصة ولكن, أنت-أنت سوف تلتقين بالزوجة, أليس كذلك؟ |
Benimki gibi bir ruha sahip birisiyle tanışacaksın. | Open Subtitles | سزف تلتقين بشخص له روح مثلنا |
Chili ile evleneceksem, eninde sonunda onunla tanışacaksın. | Open Subtitles | إنّكِ سوف تلتقين بـ (تشيلي) عاجلاً أم آجلاً عندما نتزوج. |
- Orada kiminle buluşacaksın? | Open Subtitles | -من تلتقين هناك ؟ |
- Biriyle mi buluşacaksın? | Open Subtitles | -هل تلتقين بأحدهم ؟ |
Ben senin şakalarını anlarım, ama belki bir gün anlamayan birisiyle tanışırsın. | Open Subtitles | ولكن ربما تلتقين يوماً ما بشاب لا يحتمل ذلك |
İlk tanıştığında çok çekici olabiliyor. Ne mal olduğunu bir süre sonra anlıyorsun. | Open Subtitles | قد يبدو ساحراً عندما تلتقين به أول مرة ويستغرقك الأمر فترة كي تدركي بأنه محتال |
- Çalıştığım yere gelip patronumla tanışır mısın? | Open Subtitles | لماذا ؟ -تريدين... التوقف عند المرآب ، و تلتقين بـ رئيسي ؟ |
Bir Hexenbiest'le mi görüşüyordun? | Open Subtitles | كنت تلتقين بـ( هيكسنبيست ) ؟ |