| Birine karşı oynamak yerine onunla beraber nasıl oynayacağınızı öğreniyorsunuz. | TED | أنت تتعلم كيف تلعب مع شخص آخر، بدلًا من ضده. |
| Var. Cayla'yla oynamak için tüm özelliklerine erişim sağlayan bir uygulama indirmeniz gerekiyor. | TED | حتى تلعب مع كايلا، لا بد وأن تحمل تطبيقًا يساعدك على الوصول إلى جميع ميزاتها. |
| Yaşından utanmıyormusun çocukla oynuyorsun | Open Subtitles | ألا تشعر بالخجل و أنت في هذا العمر أن تلعب مع طفل؟ |
| Tahtayla oynama, adamla oyna. | Open Subtitles | انت لا تلعب مع لوح الشطرنج انت تلعب دائما مع المنافس |
| Ben psikolojik kayanın bahçede oynayan kedi resmi gösterilerek kaldırılacağına inanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً,أنا لا أعتقد أن الصخرة النفسية يمكن رفعها من التداخل عن طريق مشاهدة القطط تلعب مع الغزلان |
| Sen bir avuç korsanla tombala oynarken biraz zor oluyor gerçi! | Open Subtitles | بينما تلعب مع مجموعة من القراصنة اللعينين |
| Neden sakinleşmiyor ve arkadaşlarınla oynamaya devam etmiyorsun ? | Open Subtitles | لما لا تهدئ وتذهب تلعب مع صديقك؟ |
| çok fazla gürültü yapmıyor.sadece kendi kendine oynuyordu. | Open Subtitles | لا يبدو أن الأمر بهذه الخطورة إنها كانت تلعب مع نفسها |
| Orada bebek yüzlülerle oynamıyorsun. | Open Subtitles | و لست هناك في غرفة مخزن تلعب مع بعض الدمى |
| Onları canlı kılan hava keseleri ile oynayabilirsin. | Open Subtitles | أرواحهم حرة الأن ربما تريد أن تلعب مع أرواحهم. |
| - Sizinle olduğu gibi değil... | Open Subtitles | ليس كما تلعب مع زملائك |
| Çocuklarla oynamak ister misiniz? | Open Subtitles | لنحظى ببعضٍ من المرح هل تريد أن تلعب مع الأطفال؟ |
| Eziklerle ve şişkolarla oynamak kolay Rodriguez. | Open Subtitles | أنه من السهل أن تلعب مع فاشلين وطفل سمين يا بينى |
| Onların senin yaşında oğulları var yani prensle oynamak için bir şansın olabilir. | Open Subtitles | لديهم ابن بعمرك ربّما قادر أن تلعب مع وليّ العهد |
| - Artık büyük çocuklarla oynuyorsun. - Haydi. At. | Open Subtitles | ـ هيا ، أنت تلعب مع الكبار الآن ـ هيا ، ارمها |
| Bu saçmalıktan sıkılmaya başladım. Arkadaşlarınla oyun mu oynuyorsun? | Open Subtitles | لقد تعبت من هذا الهراء ,هل تلعب مع اصدقائك؟ |
| Bu yaşta trenlerle oynuyorsun; ne için? | Open Subtitles | هل تلعب مع القطارات فى مثل سنك؟ من أجل ماذا؟ |
| Belki de küçükken diğer çocuklarla oynama fırsatı olmamıştır. | Open Subtitles | عندما كانت صغيرة فنادرا ما كانت تلعب مع الأطفال الآخرين |
| Belki de küçükken diğer çocuklarla oynama fırsatı olmamıştır. | Open Subtitles | عندما كانت صغيرة فنادرا ما كانت تلعب مع الأطفال الآخرين |
| Ben psikolojik kayanın bahçede oynayan kedi resmi gösterilerek kaldırılacağına inanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً,أنا لا أعتقد أن الصخرة النفسية يمكن رفعها من التداخل عن طريق مشاهدة القطط تلعب مع الغزلان |
| Ruby onun kızıyla oynarken, biraz lafladık. | Open Subtitles | لقد كنا فقط نتحدث بينما روبي كانت تلعب مع ابنتها الصغيرة |
| - Bununla oynamaya ne dersin? | Open Subtitles | كيف تريد أن تلعب مع هذا؟ |
| Jenny bakıcısıyla oynuyordu. Bakıcının elinde bir elma vardı. | Open Subtitles | كانت جيني تلعب مع الحارس الذي كان معه تفاحة |
| Neden ev arkadaşınla oynamıyorsun? | Open Subtitles | لما لا تلعب مع شريكك بالسكن ؟ |
| Bebeklerle de oynayabilirsin. | Open Subtitles | أنتَ دائماً لا تملك شيئاً لتقوله، فلما لا تلعب مع الطفلة |
| - Sizinle olduğu gibi değil... | Open Subtitles | ليس كما تلعب مع زملائك |
| Topunu alıp eve kaçtın ve hiçbir zaman başka biriyle oynamayacaksın. | Open Subtitles | جمعت كراتك و جريت للبيت و قررت ان لا تلعب مع أي احد مجدداً |