"تلك الأدلة" - Traduction Arabe en Turc

• O ipuçlarını
• kanıtlara
• bu kanıtların
• delili
• kanıtları
• bu kanıtı

O ipuçlarını benim için bıraktın, değil mi?
لقد تركتِ تلك الأدلة لي، صحيح؟

O ipuçlarını takip etmeliyiz.
تلك الأدلة تحتاج لأن يتم تعقبها

Ve diğer cinayetlerle alakalı bana karşı bulduğunuz kanıtlara ne oldu?
وكيف كل تلك الأدلة التي جمعتها ضدي على كل جرائم القتل تلك؟

Tüm gün kanıtlara bakıcılık yaptım.
كُنت أجالس تلك الأدلة طوال اليوم

Evet, ama görüşmeler sırasında bu kanıtların kontrolü tamamen sizin elinizde değildi.
نعم، لكن خلال التدوال لم تكن مسيطراًً كلياًً على تلك الأدلة

Size sunulan bu kanıtların hepsi konuyla ilişkili değil.
وكلّ تلك الأدلة التي قدمت ليس لها صلة.

delili burdan çıkarır çıkarmaz, mahkemeye götürüyorum.
عندما أخرج تلك الأدلة من هنا سوف أسلمها إلى المحكمة مباشرة

Bayanlar baylar tüm kanıtları dinledikten sonra eminim davalının bir yalancı korkak ve insanı sırtından vuran biri olduğunu düşüneceğinizden eminim.
سيّداتي و سادتي بعد الإستماع إلى كل تلك الأدلة أنا واثق أنّكم ستجتمعون على أنّ المدّعي عليه كاذب ورعديد وقاتل غادر

Efendim, bu kanıtı almaya yetkiniz yok.
سيدي، أنت لست مفوضا لأخذ تلك الأدلة

Bu kanıtlara göre , Dr. Rosenthal'a "özel koşullarda" birçok birinci dereceden cinayet suçlamasıyla dava açtım.
إستنادا إلى تلك الأدلة (تم اتهام الدكتور (روزنتال بتهم قتل متعددة من الدرجة الأولى قد تصل الأحكام فيها إلى الإعدام

Neyse, zamanımız kısıtlı şu baskın kanıtlara gelelim hepsi de O.J.'nin suçu işlediğini gösteriyor.
حسناً، أتعلمون أمراً الوقت قصير، إذن، لنكتشف تلك الأدلة الكثيرة التي تدلّ على أن (أو جي) قام بقتلهم

Benim işim yargıcı gizli delili senin de görmen için ikna etmek.
وظيفتيّ هي إقناع القاضي بإنّك بحاجة لرؤية تلك الأدلة السّرية.

Katlandığımız her şeye karşı durup hatalarımızdan ders çıkarmak istiyorsan o zaman bu kanıtları yok etmesek iyi olur.
وإذا كنت تريد أن تذهب وتقف ضد كل شيء، تعلم من الاخطاء ينبغى علينا عدم التخلص من تلك الأدلة.