Böylece o araziyi satın aldık ve işte burada projemize başladık, hiçliğin ortasında. | TED | لذلك إشترينا تلك الأرض وهنا حيث بدأنا مشروعنا، فى وسط اللامكان. |
Yani o araziyi kişisel çıkarlarımız için aldık değil mi? | Open Subtitles | إذن، نحن شرينا تلك الأرض لمكاسب شخصية |
Hoşuna gitsin yada gitmesin. Bu arazi artık benim. | Open Subtitles | أعجبك أم لا, تلك الأرض أصبحت لي |
Bu arazi ona hoş geldin hediyesi olacak. | Open Subtitles | تلك الأرض ستكون الهدية الترحيبية بعودته |
Orayı yıllardır isteyip, duruyor. | Open Subtitles | إنه يريد تشغيل تلك الأرض منذ سنوات |
Önemli olan aldığınız komisyon değil, o toprağı ucuza ve temiz aldıklarını öğrendiklerinde yüzlerinde oluşan gülümsemedir. | Open Subtitles | بل ابتسامتهم حينما يعرفون أنهم يمتلكون تلك الأرض |
o arazi kurudu, yapabileceğin hiçbir şey yok. Geçmiş olsun! | Open Subtitles | تلك الأرض قد تمّت حيازتها ولا يمكنك فعل شيء حيال ذلك، قد ضاعت |
Efendim, mahkeme o araziye oturma izni vermedi. | Open Subtitles | المحكمة قررت حكم وقف تنفيذ طلب على تلك الأرض. |
Ve bu topraklar düşündüğünden de çabuk değer kazanacak. | Open Subtitles | تلك الأرض ستجني مـال في أقرب وقت ممّـا تعتقدين |
Athelstan, bize verilen bu toprağı önceden kim işliyormuş Krala sorsana. | Open Subtitles | (أسلستين) اسأل الملك عمن كان يرزع تلك الأرض التي أعطانا إياها |
Bu, Afrikalı Amerikalıların o zamanlar oldukları o topraklarda üç yüzyıldır yaşanmamıştı. | TED | لم يحدث هذا في الثلاثة قرون التي تواجد فيها الأفارقة الأمريكيون على تلك الأرض في ذلك الوقت. |
Konu eş seçmek olunca Samson'u, tüm erkekler içinde en güçlüsünü kollarında yatan bir kadın mahvetti. | Open Subtitles | شامشون, أقوى رجل عاش على ... تلك الأرض, دُمر . بسبب المرأة التى كانت بين ذراعيه ... أينبغى أن أقول للأخوات, إذا ً |
Ama o araziyi en başta nasıl aldığımıza dair tek bir parça kağıt bulamadım. | Open Subtitles | عقد من تلك الأرض في المقام الأول |
Hanımefendi babanız kendi rızasıyla verdi o araziyi. | Open Subtitles | مدام,والدكِ وبأرادته سلمني تلك الأرض. |
o araziyi neden aldığımı. Neden? | Open Subtitles | لماذا اشتريتُ تلك الأرض - لماذا؟ |
Yani sırf şahsi menfaati için o araziyi satın aldı. | Open Subtitles | إذاً، هو قرر شراء تلك الأرض لمنفعٍ شخصيٍ وحسب حسنٌ، (أوسكار) |
Orayı satın aldığımda yolun yanından geçen ve tüm işimi kurutacak bir yan yol yapılacağını söylememiştin. | Open Subtitles | عندما آشتريت تلك الأرض, أنت لم تخبرني... بأنه سيكون طريق جانبي جديد. الذي سيأخذ الناس... |
Orayı Kont'un almasını istemediğini biliyorum ama orası için adama nakit teklif etme. | Open Subtitles | أعلم أنك لاتريدن أن ينالها (كاونت) لكن لاتعرضِ على الـرجل مبلغاً نقداً مقابل تلك الأرض. |
- Amerikalıların saldırı karşısında o toprağı savunma hakkı olduğuna inanıyor musunuz? | Open Subtitles | ...هل تعتقد ان الأمريكان لهم الحق للدفاع عن تلك الأرض اذا هوجِموا؟ لو انه فى الحقيقة, هجوم |
- Eve gitme zamanı. - Creswell'in yerleştiği o arazi. | Open Subtitles | حان وقت العودة إلى المنزل تلك الأرض التي في (كريسويل) يتم تسويتها؟ |
Beni oraya götürene kadar o araziye girmeye bile iznim yoktu. | Open Subtitles | ولم يكن مسموح ليّ على تلك الأرض. حتى جلبتني هنا. |
Göz alabildiğine. Fakat şimdi bu topraklar, 10 kat daha fazla kar bırakıyor. | Open Subtitles | لكن الآن تلك الأرض ستنتج فائدة أكثر 10 مرات |
Jimmy doğmadan önce de bu toprağı kurtarmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | كُنا نُحاول إنقاذ تلك الأرض " قبل أن يُولد " جيمي |
Bu gün ise, bu yabancı topraklarda köleler hayatlarını bu adama borçlu olduklarını hisseder kendilerini beyaz adamdan kurtaran kişi. | Open Subtitles | لكن في ذلك اليوم في تلك المزرعة في تلك الأرض الغريبة وجد العبيد أنفسهم مجتذبين لهذا الرجل |
Konu eş seçmek olunca Samson'u, tüm erkekler içinde en güçlüsünü kollarında yatan bir kadın mahvetti. | Open Subtitles | .. عندما يأتى الأمر لإختيار الشريك شامشون, أقوى رجل عاش على ... تلك الأرض, دُمر . بسبب المرأة التى كانت بين ذراعيه |