O kayaların birçoğu, içlerinde canlı bakteriler taşıyordu. | Open Subtitles | والعديد من تلك الصخور تحمِل بكتريا حية بداخلها |
Onları şu kayaların arkasından çıkarabilirsek hiç bir siperleri kalmayacak. | Open Subtitles | اذا استطعنا دحرهم لمكان أبعد من مكان تلك الصخور, فلن يكون باستطاعتهم تجنب نيراننا |
Peşinden gelemez, ayaklarının üzerinde o kayalar varken olmaz. | Open Subtitles | لن يستطيع مطاردتك ، لن يكون هناك مزيداً من الكذب مع كل تلك الصخور الجاثمة فوق ساقه |
Büyük kayalardan biri de olabilir. | Open Subtitles | أنه من الممكن أن يكون أحدى تلك الصخور الكبيرة |
- Bu taşlara basmayın! | Open Subtitles | -لا تخطوا على تلك الصخور |
Şu kayalar bakın. Oraya nasıl girdiniz? | Open Subtitles | أنظروا،إلى تلك الصخور كيف أتيتم إلى هُنا؟ |
Bu kayaları hatırlıyor musunuz? Eskiden burada balık pişirirdik. | Open Subtitles | تذكر تلك الصخور التى نستخدمها لنذهب؟ |
Losworth için tek çıkış yolu var. O da Bu kayaların üzerinden geçiyor. | Open Subtitles | الطريق الوحيد الى "لوردزبرج" هناك فوق تلك الصخور او المرور من هنا |
O kayaların onu tutmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف تلك الصخور لن تحتجزه |
O kayaların onu tutmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف تلك الصخور لن تحتجزه |
Çok güçlü bir noktada, şu kayaların arasında bir yerde. | Open Subtitles | حيث يوجد مدافع قوية بأعلى هناك حول تلك الصخور |
Uh, çabucak git ve sakla kendini şu kayaların arkasına. | Open Subtitles | بسرعة... فلتذهبي وتختبئي خلف تلك الصخور. |
şu kayaların oraya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب خلف تلك الصخور. |
Tatlım, o kayalar senin de en az benim kadar hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | أنت مثل تلك الصخور تفعل أكثر مما أفعل |
o kayalar mancınıklar için, yemek için değil. | Open Subtitles | ... تلك الصخور هي لـ لأخراجها، وليس للأكل |
Evet, biz şu ekmek-arası işine giriyorduk ve, ... el arabamız şu düşen kayalardan biri tarafından parçalandı. | Open Subtitles | نعم، كنا البدء هذه الأعمال ساندويتش وأم، حصلت على سحق لدينا عربة بواحدة من تلك الصخور المتساقطة. |
Gizemli kayalardan ya da sihirli şeylerden bir daha kimseye bahsetmeyeceksin. | Open Subtitles | هذا آخر مرة نتحدث فيها عن تلك الصخور الغامضة أو السحر من أي نوع إلى أي أحد |
Şu kayalar arasından düz gidelim. Bu taraftan. | Open Subtitles | . مباشرتاً وسط تلك الصخور هذا الجانب |
Bu kayaları aşmanın imkanı yok. | Open Subtitles | محالٌ بأن نعبر تلك الصخور |
Eğer ezkaza bu gezegenin üzerinde yaşayan canlılar olursa Bu kayaların çoğu, oraya birtakım yolcular taşıyacak. | Open Subtitles | وإذا كانت تلك الكواكب مأهولة بالحياة، إذًا فالعديد من تلك الصخور سوف يحمل في ثناياه بعض الركاب... |
Bu kayaların birinin, | Open Subtitles | هو أن واحدة من تلك الصخور |