"تلك الطريقة" - Traduction Arabe en Turc

    • bu şekilde
        
    • yolu bu
        
    • yolu buydu
        
    • o şekilde
        
    Ve o bana bu şekilde izah edememişti. Bu harikaydı. Open Subtitles و أنها لم تفسر لي شيئاً واضحاً بمثل تلك الطريقة
    Yani, hiç bir kural yok, doğru ya da yanlış yok, bu şekilde ya da o şekilde TED إذاً ليست هناك قوانين، لا صواب، لا خطأ، هذه الطريقة، تلك الطريقة.
    Ancak araştırmalar gösterdi ki bazı insanlar, özellikle kadınlar bu şekilde su korumaya yatkın değildi. TED على أي حال، كشفت المقابلات أن بعض الناس، النساء على وجه الخصوص، لم يكن حريصات على اتباع تلك الطريقة.
    Hayır, lütfen,öğrenmemizin tek yolu bu. Open Subtitles كلا، أرجوك، تلك الطريقة الوحيدة لأتعلّم.
    Ülkede kalmasını sağlamanın tek yolu buydu. Open Subtitles كانت تلك الطريقة الوحيدة كي أضمن، بقاءه في البلاد
    Irkçı bir hakaret gibi geldiğini biliyorum çünkü ileride büyük ihtimalle pirinci çok sevecek ama o şekilde söylemek istemedim. Open Subtitles وأنا أعرف أن هذا يبدو كلامًا عنصريًا لأننا بيض وهي على ما يبدو تحب الرز لكنني لم أقصد تلك الطريقة
    bu şekilde ısınmak daha kolay. Open Subtitles أنه الأسهل الى تدفئة المرء نفسه تلك الطريقة
    En azından bu şekilde bana dokunurdun. Open Subtitles على الأقل تلك الطريقة التي تريدين لمسي بها
    bu şekilde kim olduklarını bulabilirler. Open Subtitles تلك الطريقة التي يحاولون بها على الملابس إنّها الطريقة لمعرفة من هم
    Belki de Mekanikleri üzerimizde daha büyük psikolojik etki bırakmak için bu şekilde ürettiler. Open Subtitles وربما صنعوا ال ميك على تلك الطريقة ليكون لها تأثير نفساني أكبر علينا
    Charming'ten bu şekilde ayrılmak istemediğini biliyorum. Ama sonuç aynı olacak. Open Subtitles أعرف ليست تلك الطريقة التي تريدي فعلها ولكن النتائج النهاية هي نفسها
    Bak, biliyorum berbat geçti, ama bu şekilde üstesinden gelemezsin. Open Subtitles ، اسمع، أعلم أنّه أمرٌ يقهر . لكنّ، لم تكن تلك الطريقة الصواب للتعامل معه
    bu şekilde, insanlar hiç ölmemiş oluyor. Open Subtitles وكيف بأن تلك الطريقة لا ينتهى الحُب أبداً
    ancak bu şekilde gelebilirdik. Open Subtitles لم أشعر بطاقتك لذا كانت تلك الطريقة الوحيدة
    ilgili bilgi verir. Bazen insanlar veri merkezine gittiklerinde fotoğraf çeker ve yayınlarlar. Yapmamaları gerekiyor ama bu şekilde donanımlarıyla ilgili TED أحيانًا، عندما يزور الناس مراكز البيانات، فإنهم يلتقطون صورة بهاتفهم وينشرونها، مع أنه لا يفترض بهم فعل ذلك، لكنك قد تعرف شيئًا عن عتادهم من خلال تلك الطريقة.
    Yapabilmenin tek yolu bu... 6 ay, minimum. Open Subtitles و تلك الطريقة الوحيدة التي يمكنني أن أفعلها ستّة أشهر , كحد أدنى
    Ama zorundayım. Tek yolu bu. Open Subtitles لكنني اضطررت لذلك كانت تلك الطريقة الوحيدة
    Tek yolu bu olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن تكون تلك الطريقة الوحيدة آلا يمكننا قطع بعض الأسلاك أو شئ ما؟
    Eşin olarak kalabilmenin tek yolu buydu çünkü. Open Subtitles لأن تلك الطريقة الوحيدةَ التي سأنجوا بها وأنا في دورِ زوجتك
    Onu takip ettin. Onları güvende tutabilmemin tek yolu buydu. Open Subtitles تلك الطريقة الوحيّدة لحفظ أمنهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus