Hep O gözler yüzündendi, büyüleyici gözlerinde bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد كانت تلك العيون، شئ ما في تلك العيون الرائعة. |
O gözler, o korkunç sarı gözler. | Open Subtitles | تلك العيون, تلك العيون الصفراء المروّعة. |
"Sürüngenler, Nerden aldın o gözleri..." | Open Subtitles | " معرض العيون, حيث حصلت على تلك العيون..." |
Bir uyarı, işte o gözlerde bunu hissettim. | Open Subtitles | . تحذير هذا ما قرأته في تلك العيون |
O gözlere baktım ve içinde kendimin bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | أنا أنظر إلى تلك العيون وأرى نفسي أُحدِق بالجهة الأخرى |
- Yapamayız. Gözlerine bir bak! | Open Subtitles | انظر ، انظر إلى تلك العيون ، علينا أن نغادر |
Ah şu gözlere bak. Her şeyi unuttunuz, değil mi? | Open Subtitles | تلك العيون الجوفاء، لقد نسيتَ كل شئ، أليس كذالك؟ |
Böyle gözlere sahip olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | انت محظوظة لديك تلك العيون |
O gözler o gülümseme benim ölümümdü... | Open Subtitles | * تلك العيون * * تلك الإبتسامة كانت مصرعي * |
"O dudaklar O gözler o gülümseme, ölümümdü ağzın bir söz verdi ama kalbin yalanlarla kaplıydı yalanlar söylediğin her şey yalanlar çağır beni yalanlar bittiğinde her şey, her zaman yalan uyan... | Open Subtitles | * تلك الشفاه * * تلك العيون * * تلك الإبتسامة كانت مصرعي * |
O gözler bizim de üzerimizde ama. | Open Subtitles | تلك العيون تراقبنا أيضاً |
Ama O gözler... | Open Subtitles | ...لكن تلك العيون |
o gözleri hiç unutmadım ki. | Open Subtitles | لم أنسى أبداً تلك العيون. |
o gözleri iyi bilirim. | Open Subtitles | ...لكن عيونه أنا اعرف تلك العيون |
Kapat o gözleri. | Open Subtitles | إغلاق تلك العيون. |
Karanlık ve trajik bir ifade vardı o gözlerde. | Open Subtitles | تلك العيون مليئه بآثار الظلم والمأساه |
Ama o gözlerde büyüleyici bir şey vardı. | Open Subtitles | لكن شيء ما في تلك العيون... كان ساحراً |
O gözlere bayılıyorum. Siz bayılmıyor musunuz? | Open Subtitles | أحبّ تلك العيون ألا تحبّي تلك العيون؟ |
Hunter, o çılgın Gözlerine son bir kez bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أوه، هنتر، أريد فقط أن ننظر في تلك العيون مجنون واحد مزيد من الوقت. |
şu gözlere bak. Bu o*ospunun gözü dönmüş. | Open Subtitles | أنظر إلى تلك العيون هذه العاهرة تتميز غضبا |
Böyle gözlere sahip olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | انت محظوظة لديك تلك العيون |
O güzel gözlerini yerinden çıkarmadan bana bakmayı kes çocuk! | Open Subtitles | ابعد تلك العيون الجميله عني قبل ان اقتلعهم ايها الولد |
Çok güzel gözleri var. Yeşil mi, ela mı, mavi mi anlayamıyorsun ama gökyüzündeyken maviydiler. | Open Subtitles | لديه تلك العيون الرائعة التي لا يُمكنكِ معرفة إن كانت خضراء، عسلية، أم زرقاء أم ماذا |
Böyle yeşil yemyeşil ve kocaman gözleri vardı. | Open Subtitles | ...رباه, كان يملك ...تلك العيون الخضراء الواسعة |