"تلك الفترة" - Traduction Arabe en Turc

• bu zaman
• Bu süre
• O zamanlar
• bu dönem
• O zamanları
• O süre
• o zaman
• Bütün o zamanda
• kendi zamanlarında
• dönemde
• o dönem

Kısacası, bu zaman dilimi boyunca Tanrı'yı hayatınızın merkezine alıyorsunuz.
أنت بالفعل تجعل الله فى مركز حياتك خلال تلك الفترة

Tüm bu zaman boyunca siyahi çalışanlar beyaz çalışanlardan daha az maaş aldılar.
طوال تلك الفترة المساعدة السوداء، كانت تحصل على أصغر المرتبات عن الخدم البيض.

Bu süre boyunca Juno'dan sadece üç kere birinci sınıf D-90 rica hakkınız var.
خلال تلك الفترة ستحصلون على ثلاث درجات من نوع د90 مشتركين فيها مع جونو.

O zamanlar görüştüğü herhangi bir erkek var mıydı, hatırlıyor musun?
الا تعرفى اى رجال ارتبطت بهم امى فى تلك الفترة ؟

Fakat bu bir yıl değerinde bir gün ve bu dönem esnasında biraz para kazanabilirsiniz.
ولكن هذه قيمة الأيام في السنة، وكنت ستقوم بجمع مبلغ ماليّ خلال تلك الفترة.

O zamanları hatırlayamamak, benim için daima muazzam bir lütuf olmuştu şimdiye kadar!
وحقيقة أنني أعرف القليل عن تلك الفترة لم تكن سوى إطمئنان هائل لي حتى الآن

Ama bombayı monte etmek için kapsülü çıkardılarsa O süre boyunca zırhsız bulunmuştur.
ولكن إذا أخذوا الكبسولة خارجاً لتجميع القنبلة لابد وأنها كانت مكشوفة خلال تلك الفترة

Ama o zaman bilmiyordum ki... bu lafları silebilmek için bir fırsatım olacak... bu fırsat.
في تلك الفترة .. لم اعرف انه سيكون هناك فرصة أخرى لمسح هذه الكلمات

Buna inanamıyorum. Bütün o zamanda, ben senden sen de benden hoşlanıyormuşsun!
أنا لا أصدق هذا فطوال تلك الفترة اعجبتُ بِك و أعجبتَ بي

Bronte kız kardeşler kendi zamanlarında fevkalade kadınlardı.
الاخوات برونكي كانتا امرأتين مميزتي في تلك الفترة

O dönemde Özel Kuvvetler'in radarına takılan tüm kokain satıcılarının listesine ihtiyacımız var.
نَحتاج قائمة بكُلّ تُجّار الكوكايين الذين كانوا على رادار قوة العمل تلك الفترة

Siz de bu zaman diliminde bir İran ticari şirketinden 900 milyon doları havale etmeyi kabul etme yolunu seçmişsiniz.
إذا فقد شرعتم في قبول مبادلات سلكية من شركات تجارية إيرانية تصل قيمتها لـ900 مليون دولار خلال تلك الفترة الزمنية

Birbirimizi seviyoruz. Peki, bu zaman zarfında mahrem bir durum söz konusu oldu mu?
ـ نحن نحب بعضنا البعض ـ و العلاقة الحميميّة نشأت خلال تلك الفترة ؟

Ve bu zaman zarfında sivil ya da asker üste kaybolmuş kimse rapor edilmemiş.
و لا يوجد أي تقرير عن شخص مدني أو عسكري فُقِدَ في القاعدة خلال تلك الفترة

Bu süre için bana onları ödünç verir misiniz?
هل تسمحين لي برعايتهم خلال تلك الفترة حتى أقوم بتدريبهم؟

Bu süre zarfında onu polis teşkilâtına kabul etmek onun ve başkalarının hayatını tehlikeye atabilir.
والسماح له للإنضمام في تلك الفترة سيجعل كثير من الأخرين في السجن

Bu adamla koca bir yıl yaşadın ve Bu süre zarfında işe yarar bir tek fotoğraf bile alamadık.
تعيشين مع رجل لمدة سنة كاملة. وخلال كل تلك الفترة لا نحصل على أي صورة قابلة للاستخدام.

Aslında, O zamanlar Harvard'ın gözlemevinin başkanı, tüm evrenin Samanyolu'ndan ibaret olduğunu iddia eder, inatla savunurdu.
في الواقع، رئيس مرصد هارفارد في تلك الفترة ألقى محاضرة ناقش فيها بأن مجرة درب التبانة هي الكون بأكمله.

O zamanlar anlamını biliyor muydun? Hayır.
هل كنت تعرف ما الذي يعنيه هذا في تلك الفترة

bu dönem boyunca, köle sahipleri Baumfree'yi tekrar tekrar sattılar, onu sevdiklerinden ayırdılar.
عبر تلك الفترة باع المستعبدون بومفري باستمرار، مفرقين إياها من أحبائها.

O zamanları bir daha yaşamak istemiyorum.
لا أريد رؤية تلك الفترة ثانيةً

O süre zarfında yatalak olduğuna inanıyorum.
أعتقد إنه كان يجر بعربة لطوال تلك الفترة

O devre yani. Birkaç gün sonra geçer nasıl olsa... o zaman şaparız.
تلك الفترة ستمر بعد بضعة أيام بشكل أو بآخر حينها يمكننا الشجار

Buna inanamıyorum. Bütün o zamanda, ben senden sen de benden hoşlanıyormuşsun!
أنا لا أصدق هذا فطوال تلك الفترة اعجبت بك و أعجبت بي

Bu dönemde yaptığımız Amerikalı bebekleri Çince'ye maruz bırakmaktı.
وما قمنا بعمله خلال تلك الفترة هي عرض الأطفال الأمريكين للغة الماندرين.

Kanıtlar o dönem içinde insanın yaşam tarzının çok fazla değişmediğini gösteriyor.
الدليل هو أن حياة البشر لم تتغير كثيرا طوال تلك الفترة