Her zaman kötü bir çocuktu, ve sonunda o kızları ve o adamı benim öldürdüğümü söyledi o içi doldurulmuş kuşlar gibi oturup etrafa baktan başka yaptığım bir şey olmadığı halde.. | Open Subtitles | لقد كان سئ ولكن في النهايه سوف ينوي ان يقول لهم انني قتلت تلك الفتيات وهذا الرجل كل ماعلي ان أفعله الان هو التحديق |
o kızları ofisten çıkardığın zaman içmekten hiç çekinmiyorlar. | Open Subtitles | بمجرد ان تخرج تلك الفتيات من المكتب لا يخافون من أن يشربوا |
Bu kızlar okulda bütün zaman boyunca bunu yapmıyorlar mı? | Open Subtitles | تعرفين ، تلك الفتيات في المدرسه والـلاتي ،يفعلنها طول الوقت |
- Onun için üzülmüyorum. - Bu kızlar istediklerini yapıyor. | Open Subtitles | لا أشعر بالأسف عليها, تلك الفتيات بوسعهن فعل ما يشاؤون |
Kağıtta yazılı olan ismi çağırıyorlardı ve o kızlar zorla başka odaya götürülüyordu. | TED | كانوا ينادون الاسم المكتوب على الورق، وأخذت تلك الفتيات بالقوة إلى غرفة أخرى. |
Bu kızların kaçı okul takımında hücum oyuncusuydu? | Open Subtitles | كم واحدةً من بين تلك الفتيات كانت ضمن فريق كرة القدم الجامعي؟ |
Bu kızları pek tanımıyorum. Fotoğrafta olmayı beklemiyordum zaten. | Open Subtitles | بالكاد أعرف تلك الفتيات لم أتوقع أن أكون بالصورة |
O kızların zayıf kalabilmek için neler yaptıklarına inanamazsınız. | Open Subtitles | انتم لاتعرفون عن الأشياء المروعه ..التي تقوم بها تلك الفتيات ليبقو نحيلات |
o kızlardan biriyle hiç gerçeği söyleyecek kadar yakınlaştın mı? | Open Subtitles | هل تقربت بما يكفي لأي من تلك الفتيات لتخبرها بالحقيقة؟ |
Evet. Ve o kızlara genellikle maaş ödenir bunun için. | Open Subtitles | أجل , حسناً , كل تلك الفتيات عادة يتقاضون رواتب |
Bütün günümü o kızları pisliğin teki olmadığıma ikna ederek geçirdim, ...bir de sirke ve su kokarak ayrıldılar yanımdan. | Open Subtitles | لقد امضيت اليوم كله في محاولة اقناع تلك الفتيات أنني لست احمقا وقد رحلن ورائحتهن كالخل و الماء |
Sendin. Dün gece o kızları tavlamaya çalışan sendin. | Open Subtitles | لقد كنت أنت، إنه هو من كان يحاول معاكسة تلك الفتيات ليلة أمس |
Boğazımı kesmeden önce, beni öldürmemek için o kızları öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | قبل أن يقوم بحزّ عنقي أخبرني أنه قتل تلك الفتيات لكيلا يضطر إلى قتلي |
Bu kızlar, düşman olduğumuzu düşünerek büyüdülerse bizden nefret etmeleri normaldi, tıpkı benim onlardan korkmam gibi. | TED | إذا كبرت تلك الفتيات على معرفة أننا العدو، فمن الطبيعي أن يكرهونا كما كنت أخاف منهم. |
Yani Bu kızlar kaçırıldılar ve sonra başka kızları kaçırıp ailelerini öldürdüler? | Open Subtitles | اذن تلك الفتيات الصغيرات خطفن و لاحقا قمن بخطف فتيات اخريات و قتل عائلاتهن؟ |
Evet, yani Bu kızlar kendilerini sana atıyorlar. | Open Subtitles | أجل، أعني، تلك الفتيات يلقين بأنفسهن نحوهم |
Susanna, o kızlar duvar kağıdındaki üzüm resimlerini yiyorlar. | Open Subtitles | تلك الفتيات.. سوزانا انهم يأكلون العنب من ورق الجدران |
Bu kızların dışarı çıkmasına kim izin verdi? | Open Subtitles | لماذا لا تدع تلك الفتيات هناك أن تخرج إلى هنا؟ |
Ve Naziler Bu kızları kullanıyordu. | Open Subtitles | وكان النازيين يجبرون تلك الفتيات على ممارسة الرذيلة |
O kızların bu günlerde ne yaptıklarını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت ما بأستطاعة تلك الفتيات عمله هذة الأيام؟ |
Lisedeki sevgilisiyle evlenip üç çocuk doğuran ve sonra da başka neler olabilirdi diye merak eden o kızlardan biri olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون كواحدة من تلك الفتيات التي تتزوج حبيبها من مدرسة الثانوية ثم تلد ثلاثة أطفال وتندم على ما حدث |
o kızlara bir suçlama yöneltmek istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أجعل اتهامات ضد تلك الفتيات |
- Bilmiyorum. Ama sanırım o kızlarla bir ilgisi var. | Open Subtitles | لاأعلم، لكنّي أعتقد أنّ . تلك الفتيات متورّطات بطريقةٍ ما |
Bu kızlara 2 yıldan fazla süreyle tecavüz etti, istismar etti. | Open Subtitles | إغتصب وإعتدى جنسياً على تلك الفتيات لفترة عامين |
şu kızlardan birisini götürebilirsem üniversiteli bingosu yapacağım. | Open Subtitles | اذا استطعت ان احصل على وحدة من تلك الفتيات سيكون لدي حفلة مدرسة بنغو |