Bu yalanı 25 yıldır kalbimde taşımak... | Open Subtitles | ـ وأدركت بأني كنت أجمل تلك الكذبة في قلبي للـخمسة وعشرين سنة |
Bu yalanı bir saniye daha sürdürürsem, sanırım patlayacağım. | Open Subtitles | إذا أضطررت لإخفاء تلك الكذبة عنك لثانية آخري فأظنني سأنفجر |
Eğer Bu yalanı gerçeğe dönüştürmezsek hep ıstırap çekeriz Pooja. | Open Subtitles | ِاذا لم نحول تلك الكذبة الى الحقيقة نحن سَنَعاني له، بوجا... |
Ve O yalan yüzünden olan diğer şeyler. | Open Subtitles | وكل تلك الأمور التي حدثت بسبب تلك الكذبة.. |
İşte O yalan diğer şirketlerin değerini düşürdü. Onları bir bahane yüzünden alaşağı ettin fakat sen kötü bir adam değilsin. | Open Subtitles | تلك الكذبة أخفضت قيمة غيرها من الشركات أطحت بهم بثبات، ولكنّك... |
Bu yalana inandin. | Open Subtitles | لقد صدقتِ تلك الكذبة |
Bizlere engelli olmak hakkında yutturulan bu yalanın en büyük adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. | TED | أعتقد حقَأ أن تلك الكذبة المباعاة لنا عن الإعاقة هي ظلم كبير. |
Bu yalanı yaşamaktan bıktım. | Open Subtitles | وسأمت من عيش تلك الكذبة |
Bu yalanı yaşamaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت عيش تلك الكذبة |
O yalan yüzünden annem buralardan gitmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | تلك الكذبة دفعت امي للمغادره. |
O yalan yüzünden olanlar. | Open Subtitles | الأمور حدثت بسبب تلك الكذبة. |
Chloe bu yalanın yayılmasına yardım etti ve şimdi Mary intikam istiyor. | Open Subtitles | كلوي، ساعدتك علي نشر تلك الكذبة .و الآن ماري، تريد الإنتقام |
bu yalanın içinde yaşadığımız için! | Open Subtitles | لأننا نحيا في تلك الكذبة اللعينة |