bu oyunu iki kişi oynayabilir. | Open Subtitles | إثنان يُمْكِنُ أَنْ يَلْعبَ في تلك اللعبةِ. |
Eric Forman bu oyunu oynamaz.. | Open Subtitles | رئيس عمّال إيريك لا تَلْعبْ تلك اللعبةِ. |
Evet sanırım bu oyunu duymuştum | Open Subtitles | نعم، أعتقد سَمعتُ عن تلك اللعبةِ. |
Hayır, O oyunu tekrar oynamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا. أنا لا أُريدُ أَنْ أَلْعبَ تلك اللعبةِ أكثر. |
- O oyunu istiyorum! | Open Subtitles | -اريد تلك اللعبةِ! |
Keşke şu oyunu oynamayı bıraksanız. | Open Subtitles | أَتمنّا يا أولادَ ان تتوقّفْوا عن لِعْب تلك اللعبةِ. |
Şu kırmızı boya atan silahlarla oynanan oyun, bilirsin. | Open Subtitles | تلك اللعبةِ بالأسلحةِ التي تَضْربُ الطلاءَ الأحمرَ |
En çok da bu oyunu severlerdi. | Open Subtitles | أوه، أحبّوا تلك اللعبةِ. |
Ben bu oyunu oynamam. | Open Subtitles | أنا لا أَلْعبُ تلك اللعبةِ. |
Kendini vurmadan önce, Libby Zucker'ın oynadığı şu oyunu düşünüyordum. | Open Subtitles | فُكّرَ بشأن تلك اللعبةِ ليبي Zucker كَانتْ تَلْعبُ... قَبْلَ أَنْ ضَربتْ نفسها. |
- Kanıt olmadan hiç bir şey yapamaz zarla oynanan oyun daha eğlenceli gönüyordu,. | Open Subtitles | - هو لا يَستطيعُ يَعمَلُ أيّ شئُ بدون برهانِ. تلك اللعبةِ بالنردِ، الذي يَبْدو مثل الكثير مِنْ المرحِ. |