Cesedi nereden almanı söyleyecekleri o telefon görüşmesini yapmayı ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين تلقي تلك المكالمة التي تخبرك أين تجدين الجثة ؟ |
o telefon görüşmesi senden şüphelenmemi sağlamış olabilir. | Open Subtitles | ربما تلك المكالمة الهاتفيه جعلتك تشكٍ بي؟ |
o telefon çalacak, ...ve vali gerekeni yapacak. | Open Subtitles | تلك المكالمة الهاتفية ستجيء، والحاكم سيسلم. |
Gizli görevdeyken beni kandırabilecek kadar değil ama o aramayı saklayabilecek kadar. | Open Subtitles | لكن لست جيدة كفاية لخداعي إن كنت تحت التغطية, لكن جيد كفاية لإخفاء تلك المكالمة. |
Umarım o aramayı yapabilirim. | Open Subtitles | أنا أتمنى أن نصل إلى جعل تلك المكالمة الهاتفية. |
Silver eğer Bu aramayı yapmamış olsaydın ne olacağını düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | سيلفر , لو لم تقومي بعمل تلك المكالمة لا أريد أن أفكر فيما كان سيحدث وقتها |
- Bu aramanın takip edilmesini istemedin çünkü | Open Subtitles | أنت لم ترد أن تكون تلك المكالمة متتبعة |
Hey! Yardımına ihtiyacım var. Ve yukarıdan gelen bir telefon konuşması var personel bağlantılı. | Open Subtitles | أنا بحاجة للمساعدة هنا تلك المكالمة كانت من أعلي |
o telefon çağrısı öyle basit bir tehdit değildi. Kardeşimin sesi gerçekten kötü geliyordu. | Open Subtitles | كانت تلك المكالمة الهاتفية لا بعض نوع من التهديد الخمول، وقال انه بدا خائفا. |
Bu nedenle de, maalesef, o telefon görüşmesini yapmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | لذا لسوء الحظ سَ يَجِبُ أَنْ يَجري تلك المكالمة الهاتفيةِ. |
Kasede ihtiyacım yok çünkü ihtiyacım olan her şey var o telefon konuşması hakkında size yalan söylediği gerçeği ile beraber. | Open Subtitles | لا أحتاج التسجيل لأن بحوزتي كل شيء أحتاجه بما فيهم حقيقة كذبها حول تلك المكالمة |
Reacher, o telefon konuşmalarından sonra tam olarak ne olacağını düşündün? | Open Subtitles | ،أنت متأكد بعد تلك المكالمة ماذا إعتقدت أنه سيحدث بالضّبط؟ |
o telefon Andrea'ya, sen onu benden çalmadan on dakika kadar önce gelmiş. | Open Subtitles | تلقت "أندريا" تلك المكالمة قبل عشر دقائق من أخذك إياها مني. |
Sana o şekilde tepki göstermem, çok... o telefon konuşmasını duyduğumda, kafamda... olabilecek en kötü hale büründün. | Open Subtitles | بلى ، هجومي عليك بتلك الطريقة ، لقد كان... إنني لما سمعت تلك المكالمة تخيلاتي... |
Dinleyin, o aramayı baştan almamalıydınız. | Open Subtitles | اسمع, من المفترض انك لم تحصل على تلك المكالمة |
Her neyse, buraya gelmeye başlamasam, asla o aramayı yapamazdım. | Open Subtitles | على أي حال لو لم احضر الى هنا لم أكن لأجري تلك المكالمة |
Biliyorum, ama otel işi 24 saatlik bir iştir, ve o aramayı kaçıramazdım. Arayan Graham Falco'ydu. | Open Subtitles | صحيح، لكن عمل الفنادق لا وقت له ولم أستطع تفويت تلك المكالمة |
o aramayı dinlemem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أتنصت على تلك المكالمة. |
o aramayı yapıp yapamayacağımı öğrenmek istiyorsun sanırım. | Open Subtitles | ما كنتِ لتعرفي إن أجريتُ تلك المكالمة. |
Bu aramayı yapmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن الوقت قد حان لإجراء تلك المكالمة |
Bu aramanın izini sürmenin imkanı yok mu? | Open Subtitles | أليس من طريقة لتعب تلك المكالمة ؟ |
Hey, uh, şu telefon konuşması tam olarak ne hakkındaydı? | Open Subtitles | مهلاً , تلك المكالمة الهاتفية مسبقاً حول ماذا كان ذلك ؟ |