o gece söylediklerin hakkında çok düşündüm ve o büyük bir hataydı. | Open Subtitles | لقد فكرت كثيرا حيال ما قلته في تلك اليلة وهو قرار كبير |
Gerçekten, o gece ödevlerimi yapmanın en büyük önceliğim olduğunu mu düşünüyorsunuz? | TED | أحقاً تعتقد أن وظائفي المدرسية تلك اليلة كانت على قائمة أولوياتي ؟! |
Hipnoterapist Dr. Fulton'a gidene kadar o gece 9.5 saat boyunca nerede ve kimlerle birlikte olduğumuzu bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نعلم قبل أن ننصح بالمعالجة بالتنويم المغناطيسي وهنا تذكرنا أين كنا في تلك اليلة في الساعات التسع ونصف ومع من كنا |
o gece Itachi kişisel duygularını öldürüp görevini yerine getirdi. | Open Subtitles | في تلك اليلة نحَى إيتاتشي مشاعره وقام بتنفيذ المهمة |
o gece partide bir sürü insan vardı ve herkes kostüm giymişti. | Open Subtitles | حسنا ً كان هناك الكثير من الناس في الحفلة تلك اليلة والجميع كانوا يرتدون الملابس التنكرية |
James o gece seni evine bırakacaktı ve sende planını yürürlüğe koydun. | Open Subtitles | وعندما أوصلك " جيمس " أخيراً للمنزل تلك اليلة بدأت تنفيذ خطتك |
Kavgada adamın sikini tutarsan o gece kendini öldürmen gerekir. | Open Subtitles | اذا امسكت بعضو رجل ما فى قتال يجب ان تقتل نفسك تلك اليلة |
Biyolojik sinerjiye en iyi örnek olarak bizim heybetli, kabuk kaplı dostlarımız hayat veren oksijeni salgılıyorlar. o gece, hediye asılı fidanlar kafamızda dans ederken uyumaktansa sadece uyuduk. | Open Subtitles | الذي تلعبه الاشجار في حياتنا وفي تلك اليلة كلنا نمنا على رؤية |
- o gece olanlar için kendimizi suçlayamayız. | Open Subtitles | لايمكن ان نلوم انفسنا لما حدث في تلك اليلة |
o gece neler olduğunu bile bilmiyorum Kay? | Open Subtitles | لا أعرف حتى ماذا حصل في تلك اليلة, حسناً؟ |
o gece ayakta dikilirken derin bir nefes aldım ve Deah'a bakarak şöyle dedim: "Seninle hiç bu kadar gurur duymamıştım." | TED | واقفين هناك في تلك اليلة أخذت نفسًا عميقًا ونظرت إلى ضياء وقلت له "لم أكن فخورة بك أبدًا أكثر من هذه اللحظة" |
o gece, o kadar kusmak için büyükanneni yemiş olmalısın. | Open Subtitles | يبدو أنك ترتدين ثياب جدتك في تلك اليلة |
o gece gerçekten de Uchiha Klanı'nı yok etti. | Open Subtitles | ...هذا صحيح هو من أباد عشيرة الأوتشيها في تلك اليلة |
o gece çok rüzgârlıydı ve saat 11:48'de... | Open Subtitles | كانت ليلة شديدة الرياح تلك اليلة ، وهبت |
o gece Theresa'nın ateşi düştü. | Open Subtitles | في تلك اليلة ذهبت الحمى عن تيريزا |
o gece köprüde sadece üçümüz vardık. | Open Subtitles | كان فقط ثلاثتنا على الجسر تلك اليلة |
o gece epey yakışıklıydın. | Open Subtitles | لقد كنت تبدو رائع جدا تلك اليلة |
o gece... North Pole'da Sean Connery'nin eteğinin altında saklandığını görüyorsun. | Open Subtitles | وستحلمين تلك اليلة أنك بالقطب (الشمالي تحت إزار (شون كونري |
Sanırım Sean hala o gece olanlar yüzünden sinirli. | Open Subtitles | اعتقد (شون) لايزال غاضبا ً بشأن ما حدث تلك اليلة |
- o gece için özür dilerim. Ben..ben düşünmüştüm ki sen.. | Open Subtitles | - ولكن ديف , أنا أسفة حقا بشأن تلك اليلة , لقد كنت أظنك ... |