"تلّ" - Traduction Arabe en Turc

• tepe
• Tel
• tepeciğine
• Kayalıkları
• bir tepeden
• tepeciğinin

Küçük bir tepe canımıza okudu. Dağa kim tırmanacak, Süpermen?
تسلقنا تلّ صغير وأرهقنا، فكيف بهذه الجبال من يستطيع فعلها، سوبرمان؟

Adamın birinin, düz bir arazide bir tepe kurmak istediğini hayal edin.
تخيل رجلاً يريد بناء تلّ على قطعة أرض مُسطّحة

Tel Aviv'de olduğum bir gün İsrail'e misilleme saldırı düzenlendi.
كانت ضربة إسرائيلية إنتقامية في اليوم الذي كنت فيه في "تلّ أبيب" لزيارته

Bütün özel eşyalarım Tel Aviv'den Washington'a gönderiliyor.
كل حاجياتي الشخصية تشحن الآن من "تلّ أبيب" إلى "واشنطن"

Beyaz karınca tepeciğine geri gitmemiz en iyisi.
الأفضل أن تعود إلى تلّ النمل الأبيض. ستكون أفضل حالاً.

Beyaz karınca tepeciğine geri gitmemiz en iyisi.
الأفضل أن تعود إلى تلّ النمل الأبيض.

Ölüm Kayalıkları'ndan geçmeye cü-cü-cüret edenler kim?
من يجرؤُ على الذّهاب عبر الـ ... الـ... تلّ الموت؟

Bizim için bunu gerçekten görebilmek bu muazzam yıkıcı gücü gerçekten görebilmek bir tepeden daha büyük olmayan bir nesnenin bunlara sebep olması gerçekten çok ürkütücüydü.
...رؤيتها بأنفسنا رؤية القوّة التدميرية الهائلة من جسيمٍ لا يناهز حجم تلّ

Doktor, yaralılar şu beyaz karınca tepeciğinin oradalar. Oraya git!
دكتور, المصاب على تلّ النّمل الأبيض ذلك !

Ve elbette ki, sadece bir tepe kurmuyor.
ولكن بالطبع, إنه لا يصنع تلّ فقط

Burası dik bir tepe, değil mi?
هذا تلّ شديد الإنحدار، صحيح؟

Haydi! Uçurmamız gereken bir tepe var, çocuklar!
لدينا تلّ يجب أن نفجّره يا أولاد!

[TELSİZ] Gördünüz mü Karabal tepe'yi?
هل رأيت تلّ (كارابال)؟

- Tel Aviv'e haber gönderirim.
-سأجعل "تلّ أبيب" يستقبل الإشارة

Ziva cenazesini Tel Aviv'e götürüyor.
(زيفا) ترافق جثمانه إلى "تلّ أبيب"

Ölüm Kayalıkları. Ölüm Kayalıkları.
تلّ الموت تلّ الموت

Gözünün önünde arabasıyla bir tepeden yuvarlandı ve öldü.
تلفّ سيارتها أسفل تلّ وتموت

Doktor, yaralılar şu beyaz karınca tepeciğinin oradalar.
دكتور, المصاب على تلّ النّمل الأبيض ذلك ! اذهب !